gencecik insanları önden savaşa yollar gibi gazlayıp protestoların ön safına yollamak. ölsün de bu terörizmi körükleyecek malzeme çıksın diye ellerini ovuşturmak. malzeme çıkınca da kardeşimiz, ölme çocuk, öldü çocuk demek. çocuk sanki çok sikinizde lan!
gazdan kaçarken çarptığın bi çapulcunun 'pardon abi' diyebilcek kadar insanların birbirine saygı duyduğu bir ortamdır benim öğrendiğim.normalde yolda birine çarpsam ağzımı burnumu kırması gerekirken benim çarptığım adam benden özür diledi.ömrümün sonuna kadar unutmayacağım bu olayı.
tanımadığı insanlara ise öz kardeşi gibi yardım etmeye çalışan insanlarsa, onlar gerçek kardeşliğin vücut bılmuş halleridir.
şafak sezer'in ne kadar da dönek olduğunu öğrendik. birisi ne isterse düşünebilir, herkes elbette özgürdür ama 2 hafta önce hükümet istifa deyip 2 hafta sonra başbakandan özür dileyip * ben öyle şeyler yapmadım demesi yok mu ? insanı soğutuyor.
kitap okuduk, gaz sıktın.
basın açıklaması yaptık, gaz sıktın.
halay çektik, gaz sıktın.
bağırdık, gaz sıktın.
yürüdük, gaz sıktın.
durduk, yine gaz sıktın.
karanfil attık, gaz sıktın.
demek ki neymiş; bu ülkede ne yaptığın değil kime karşı yaptığın seni suçlu kılıyormuş.