elit kesimin haklılığının dünyaya tanıtılması ,
demokrasinin güçlenmesi,
insanların gelecek hakkında daha ümitli olması,
polisini , hükümeti tanıması şeklinde yararlar sağlayan bilançodur.
bilanço, işletmenin alt dalı olan muhasebenin ana konusudur. ben de bir muhasebeci olarak şöyle sadeleştireyim madem:
bilançonun sol tarafı "AKTiF", sağ tarafı da "PASiF"tir. bugünkü gelinen noktada "halk" aktif, "akp" pasiftir. olması gerektiği gibidir. sağlıklı bir bilanço.
elit kesimin haklılığını diyen mal kendisini köydeki çobandan üstün görüyor ve açıkça onun oyuyla benim oyum bir mi diyor? elit kesim defolun gidin ülkemizden. istemiyoruz sizi.
''demokrasinin zedelenmesi''imiş hassiktir ordan yavşak liboş akp göt yalayıcısı seni.
ülkeye bilançosu insanların artık akpye boyun eğmeyeceğini göstermektir.
tayyip'in, halkın gücünü görünce, arkasından atıp tuttuğu esad kadar dediğim-dedik ve zalim olduğunu göstermiştir.
iki lafından biri "halkın çoğunluğunun seçtiği parti"dir ama yapılan eylemleri halk seçmemiştir, seçilenler seçmiştir. yüzbinlerce ağacın kesilecek olmasını, akarsu yataklarının kurutulacak olmasını, maden ayağına arazinin kirletiliyor olmasını, chp'li belediyelerden araklanan bir fikir olan süt dağıtımında çocukların zehirlenmesini halk seçmedi. buzdolabında beklettiğiniz hazır gündem maddelerini iki de bir çözdürüp servis etmenizi de. gündem değişirken alttan alta odunu vermenizi de. en kötüsü, senin kıçını korumak için gariban ailelerden aldığın -hatta sen kendi çocuğuna bile bedelli yaptırdığın halde- askerlerin şehit düşmesini ve o askerlerin komutanlarını içerip tıkıp, o askerleri öldürenleri el üstünde tutmanı da halk seçmedi!
bilanço hesabı yapar iken "barbar türkler, yeşil alan için savaşıyor" diyen avrupa zihniyetini bilmeyen dangalaklar imaj diye konuşmasın.
hangi imajdan bahsedilmektedir?
avrupa toprağına ayak basmamış, ab veya abd ye gider iken 2. sınıf muamelesi yapılmamış-ne olduğunu bilmeyen cahiller aptal olduklarını belli etmesin.
hollanda başta olmak üzere ab ülkelerinde vatandaşlık almak isteyen göçmenlere sorulan soruların türkçesinin ne anlama geldiğini google translate bile tercüme etmeye yetmez.
ikili ticari antlaşmalar, gümrük birliği, ab süreci, özelleştirme, gümrük mevzuatları, gelir dağılımı, hukuk konularında nerede olduğumuzu bilmeyen insanların, bizim bu halimize götü ile gülen avrupalıdan haberi yok.
borsa, turizm, avrupanın türkiyeye bakışı, ithalat, ihracat konularında bilgisiz elit insanımın yurtdışına giderek globalleştiğini zannetmesinden mütevellit dünya siyaseti ve uluslararası bağlamları anlayamayacağı olayının arkasında yaşanan gerçek zarardır. banka camı yenilenir, hadi 5 sene geçsin avrupayla arani tekrar yap, komşunla aranı düzelticen ey arkadaşım. komşu derken yan komşunu kastediyorum.
adamların dini imanı para olduğu için bütün hesaplarını onun üzerinden yapıyorlar. insanlık onuru, demokrasi, hak-hukuk parayla ölçülebilir şeyler onların kitabına göre. afedersin ama insanlığınızı sikeyim.