devletin yaptığı temizliği üstlenmeye çalışan ergen hareketi.
he sen yak, yık, sonrada 2 tane poşete çöp doldur. o kadar basit zaten.
bu yaptıkları zararların hesabı sorulmayacak mı? yağmaladıkları, yaktıkları yerlerin hesabı sorulmayacak mı?
dur daha 2. gün oldu. 3. günde bitecek elbet. o zaman sorulacak bu hesaplar.
Aslında gayet düzgün başlayan eylemcilerin, aynı şekilde muammele görmedikleri için ortalığın karışması sonucu oluşan kirliliğin sonucudur. Hem kendi yaptığını kabullenen hem de karşısındakinin hatasını gece gibi örten insan modelidir.
tükürdüğünü yalamak gibi bir davranış.
Polisi ayrı bunlar ayrı amına koydu ortalığın. Hepsi alsın ellerine süpürge poşet vs. Yoksa üç beş kişiyle siksen iflah olmaz taksim.
He bir de zarar verilen halk ve esnafın malları var. Onları hangi babayiğit karşılayacak?
halk için, hak için, yeşil için yola çıktını iddia edip taksimdeki esnafın mallarına büyük zarar veren kitlenin yaptığı şirinliğimsidir kendileri. peh!
polisin güllerle, çiçeklerle karşıladığı.. hatta sonrasında; sevgi çemberi oluşturup, kelebeklerle dans etmeyi bile teklif etmesine rağmen direnişçilerin tü kaka hareketler sergilemesi..
benim teyzem, yürümek dışında hiç bir şey yapmadığı halde polis tarafından dövüldü.
çocukluk arkadaşımın dizine atılan bir kapsül geldi, hastahanede tedavi altında.
polis panzerle insanları eziyor, kendi halkına silah sıkıyor (ankara eyleminde, yalan olmasın; 1 polis sadece)
devletin yapmadığı yapamadığı herşeyi Türk Halkı yapar merak buyurmayın. Koyun sürüsü olmadı sokağa inen milyonlar. Başbakanın "ben 1 milyon toplarım" dediği koyunları bekliyoruz bakalım onlar hükümetin pisliklerini nasıl temizleyecekler...
götünü siktirse yine de yaranamayacak adam gibi adamdırlar. hani bunlar teröristdi, hani aktivist, marjinaldi ?
senin gibi abdest alıyorum ayağına balgamını milletin önünde höykürenleri görmektense ( eminönü camiinin önünde çok var ) böyle teröristleri görmeyi tercih ederim.
orada olan bilir sadece. Yazık ki illa orada olmanız gerekmektedir. Cuma vakti ben işime gitmeye çalışırken meydandan geçecektim. ve binlerce insan o saatte ya namazda,ya okulda,işine,evine,hastaneye vs. gidiyordu. birden biber gazı geldi ve kendimizi sütiş restaurantın içine attık. fayda etmedi tabi ki çünkü dışarısı da içerisi de aynıydı. tarlabaşı durağında otobüs bekleyenlerin suçu neydi. sıçtılar sıvıyorlar diyorsun da arkadaşım biber gazı yüzünden gözlerimiz yandı ama neden ağladık biliyor musun korktuk korkumuzdan. bir bayan olarak korktum ve ağladım! dedem emekli emniyet müdürü,diğer dedem emekli komser,amcam,kuzenim polis. Burada mesele polisle değil mesele polise o emri veren haysiyetsiz anası bacısı atası olmayan insanlar. Yazık yazık ki medya hiç bir şey göstermiyor. birazcık açalım gözümüzü artık...
sürekli haberlerde direnişçiler kaldırımları söktü otobüs duraklarını parçaladı polis arabalarını yaktı deniliyor !
sen 5 gün boyunca aralıksız biber gazı sıkacaksın sadece hakkını arayan halka sonra hiç bir şey yapmamasını bekleyeceksin yok ya !
desteklemesem de eylemcileri iki şey gözümü yaşarttı.
birincisi, ülkenin zıt kutuplarını kardeşlik içinde görmek. sağcısından solcusuna; dindarından ateistine, fenerlisinden cimbomlusuna...
ikincisi, şu gördüğümüz olgunluk. bu adamlar eminim ki eylem sırasında tamamen masun kalıp çevreye zarar vermeyen iyi niyetli vatandaşlarımızdır.