amacı aşmaktan kasıt çadırda seks, otobüs yakmak, bedava yiyecek yemek falansa aşmak tabiri hafif kalır. ayrıca geziye katılıp cadırlarda hunharca seks yapan kadın ve erkeklerin çoğu smear testini hayatında bir kere bile duymuş mu acaba bir sormak lazım. soruyorum, duydunuz mu? duymadıysanız, duyun.
tayyip ile eylemciler sidik yarıştırıyorlar resmen.
"bak biz daha kalabalığız"
kalabalıksınız da ne oluyor amınıza koduklarım?
kalabalık olup bir fabrika mı açıyorsunuz, bir üretim mi yapıyorsunuz.
her iki kesimin de siki taşağına denk, hedefler ufak, vizyon dar.
tayyipçiler allah kitap üzerinden primleşip hayatını idame ettiriyorlar, direnişçilerin de çoğu beyaz yaka, memur, öğretmen, sanatçı vs. maaş günü geldiğinde bankamatiğe kartı sokup maaş alanlar.
evet siz sidik yarıştırıyorsunuz diye piyasaların anası sikiliyor.
benim için hava hoş, bir allah kuruşu borcum yok, ama alayınızın kart borcu, kredi borcu var.
çöksün ekonomi de görün ananızın amını. sikimi binersiniz klimalı absli arabalara artık.
sidik yarıştırmayı bırakın, işimize gücümüze bakalım. piyasada iş var, bereket var, para var. meydanlarda bunlar yok ipneler. bakın evinize, barkınıza, çoluğunuza, çocuğunuza. yeter artık.
tahrir meydanlarinda cahil ve vahsi araplar gibi davranilmaya devam edildigi surece, elimizdeki demokrasi kirintilarindan da olacagiz. arap bahari filminin bire bir kopyalanmasini kimse beklemesin zira burasi türkiye ve türk insaninin tepkisi araplar gibi cerayan etmez maalesef. isin dozunda birakilip ilerde 'ahhh, vahh' etmeyelim.
bayrak yarisi gibi olaylar dikkatle incelendiginde herkes gorebilir bunu. sirri sureyya onder, start yapti ardinda bayragi kilictaroglu aldi ve devam ediyor. dikkat!
bundan sonra yapilacak en dogru hareket, ofkemizi sandikta gostermektir.
gezi parkı direnişi, hak ve özgürlükler için başlatılmış masumane bir eylemken artık türkiye'yi kaosa sürüklemeye çalışan yabancı gizli servis destekli bir hareket haline dönüşmüştür.
bu direniş birkaç gün daha devam ederse borsa çökecek, dolar ve euro patlayacak, belki de develüasyon olacaktır.
sonra gelsin batık bankalar, piyasalarda kriz, yeniden işsizlik ve sosyal felaketler.
bırakın, hükümet gerekli mesajı almıştır, atarlı ergen tayyip'te gerekli mesajı almıştır, lakin özür dileyip yiğitliğe bok sürmek istemiyor.
biz ekonomisi güçlü 15 milyon nüfuslu cücük bir avrupa ülkesi değiliz, halkının büyük çoğunluğu sistemden beslenen 75 milyonluk bir ülkeyiz ve yükümüz çok ağır.
borsadaki yarım puanlık düşüş bile anamızın amını görmemize sebep olur.
bize aş lazım, ekmek lazım, güçlü bir ekonomi lazım.
ekonomimiz güçlü olursa herşey unutulur arkadaşlar. ecevit'in dünyayı dolaşıp üç beş milyar dolar borç istediği günleri unutmayalım.
barışalım, kucaklaşalım.
devrim demek açlık demek, çocuğuna süt alamamak, kendine içecek bir dal sigara bulamamak demek.
yapacak birşey yok.
geleceğimiz için, çocuklarımız için, işimiz, ekmeğimiz için biz takunyalılara, onlar da bize katlanacak.