bugün

ALi iSMAiL KORKMAZ gibi güzellikleri tanıdığımız son 20 yılın en güzel yaz aylarının yaşandığı yerdir .
Merak buyurma “usta”, rahat ol. Böyle muhalefet partileri olduğu müddetçe sittin sene de geçse, sandıkta yine sen çıkarsın.

Sorun yok:
ihaleleri yine sen vereceksin. Köprüleri yine sen yapacaksın. Meydanları yine sen tanzim edeceksin. Yasaları yine sen çıkaracaksın. Eşsiz mimari bilginle anıtları yine sen dikeceksin. Milletvekillerini yine sen seçeceksin. Medyayı yine sen yönlendireceksin. işadamlarını arayıp yine sen hesap soracaksın. Kararları yine sen vereceksin.
Önce bir rahat ol ve derin bir nefes al.

Bu “mesele”, öylesi bir “mesele” değil “usta”.
“Koltuk kapmaca” oynanmıyor burada...

Sen bakma sana “yandaş” yazılan yazarların yazıp çizdiklerine...

Sen bakma cesaret edip sana gerçekleri söyleyemeyen danışmanlarına...

Sen bakma sana hep “En iyisini siz bilirsiniz efendimiz” demekten başka bir şey demeyen dostlarına...

Onlar gerçeği söylemiyorlar ya da söyleyemiyorlar.

“Gezi Parkı” hareketi...

Seni sandıkta deviremeyeceğini anlayanların sokakta devirme hareketi değil.

Seni hazmedemeyenlerin hazımsızlık gösterme hareketi değil.

Karanlık şahsiyetlerin askeri tahrik edip elinden iktidarı almaya çalışma hareketi değil.

Senin yaşam tarzına karşı başlatılan bir hareket değil.

Senin inancına karşı yürütülen bir hareket değil.

Bu hareket...
Öyle zannedildiği gibi acayip karmaşık, çözülmesi çok zor, karanlık odaklı, hileli, desiseli, kökü dışarıda, CHP’li, iP’li, empati yoksunu bir hareket de değil.
Çok basit bir hareket bu...
Çok yalın, çok anlaşılır, çok net, çok şeffaf, çok çocuksu, çok naif, çok hesapsız, çok gelişigüzel bir hareket.

“Usta”... Sokaklara çıkan o çocuklar var ya o çocuklar... Sana şunları söylüyorlar:

Beni rahat bırak.

Parkta nasıl oturacağımla, metroda nasıl davranacağımla, nasıl yaşayacağımla, nasıl konuşacağımla, nasıl giyineceğimle, nasıl düşüneceğimle, nasıl yiyip içeceğimle ilgili saygılı ya da saygısız fikir beyan etme.

Beni azarlama... Üst perdeden konuşma...

Sen bizim babamız değilsin... Bize babalık raconu kesme.

Tut ki babamızsın... iki çocuğuna bile sözünü geçiremeyen aile babaları ortadayken, sen 75 milyon çocuğa nasıl söz geçireceksin?

Biz nasıl senin yaşam tarzına saygı gösteriyorsak, sen de bizim yaşam tarzımıza saygı göster.

ilk dönemler belirli sınırlar içinde kabul edilen, hatta bazen hoş karşılanan “Kasımpaşalı/delikanlı” üslubun, artık “Kasımpaşalı/delikanlı” üslubu olmaktan çıktı... Çünkü bu üslubu artık kendi haklı davanı savunmak için değil, hak arayanları rencide etmek için kullanıyorsun.

Bin türlü anlayışı, bin türlü inanışı, bin türlü kıyafet tarzını, bin türlü eğlence biçimini, bin türlü ahlak telakkisini, bin türlü tarih algısını, bin türlü rengi, bin türlü çiçeği tek bir potada eritemezsin. Bunu herkes istese bile yapamazsın... Teknik olarak yapamazsın... Vazgeç.

Sevdiklerime saygı göster.

“Ayyaş” deme, “alkolik” deme, “çapulcu” deme, “Bunlar ideolojik” deme.

Bir kişi, tek bir kişi hem mimari dehası, hem ahlak filozofu, hem meydan düzenlemecisi, hem Ortadoğu fatihi, hem gündem değiştirme şampiyonu, hem tıp doktoru, hem sosyal mühendislik gurusu, hem din âlimi, hem tarih bilgini, hem bağımlılık uzmanı, hem 75 milyonun yaşam koçu, hem de televizyon eleştirmeni olamaz... Olmaya kalkarsa bir yerde arıza çıkar. Vazgeç bu sevdadan.

Sana artık ancak Reuters muhabiri seni kızdırabilecek soruyu sorabiliyor... Medyayı baskı altına almaya çalışma... Bırak medya özgürce görevini yapsın.

“Ben karar verdim, olacak” deme... Sandıkta aldığın tüm oyları, sana beş yıl boyunca aklına eseni yapman için verilmiş genel bir vize olarak değerlendirme...

inat etme, müzakere et... Nefret ettirme, sevdir... Cepheleştirme, kaynaştır... Dediğim dedik deme, esnemesini bil... Sadece sana oy verenlerin başbakanı olma, oy vermeyenlerin de başbakanı ol...

Tertemiz bir öyküdür bu...
Öyle temizdir ki...
Vandalların, lümpenlerin, saldırganların, yakıp yıkanların, kaostan yararlanıp provokasyon çıkarmak isteyenlerin, “Keşke birkaç kişi ölse” diyen sapıkların, olayları saptırmaya çalışanların, durumdan yararlanıp öyküyü kendinin kılmak isteyenlerin kirletemeyecekleri kadar temizdir.

ahmet hakan.
Gezi terörüdür.

Alman ajanlarının, ingiliz ajanlarının kukla gibi oynattığı beyinsizler sürüsünün halkın parasıyla alınmış iş makinelerini, polis ve itfaiye araçlarını molotofla yakıp kaldırım taşlarına dükkan canlarına böğürerek saldırdığı, kendilerine katılmayan insanlara hem fiziki hem sözlü taciz ve şiddet uyguladığı ihanet zirvesi, eşkiyalıktır.

Ne kadar terör örgütü varsa doluşmuş, kanımızı içmeye çalışan avrupalıların açık açık destek verdiği görülmüşken bu kadar ucuz kurtulmaları yüz yılın fiyaskolarındandır. Bu eşkiyalığın hesabı kanun tarafından gerektiği gibi sorulmamıştır.

Kırmızı fularlı gezici kız dağa çıkıp pkk saflarına katılmıştır. Yani geziden kimlerin memnun olduğu bellidir.

Biz 15 Temmuz'da 1 tane evin camına siz niye çıkmadınız diye taş atmadık. Bir tane vatandaşın arabasını bize destek olmadın diyerek ters çevirmedik. Ama yobaz geziciler kendilerine yüz verilmesinden şımarıp camiye giden ihtiyar amcalara kadar saldırdılar.

itlik tarihinin bu coğrafyadaki bu asırdaki zirvesi gezi denen çapuldur.
Turk tarihinin en anlamli baskaldirisidir.kutlu olsun.
16 yıllık AKP iktidarında en özgür hissedilen günlerdi.

görsel
(bkz: gezi parkı kalkışması)
faşizme karşı olan bir direniştir. evet.
uzun uzun cümle yazmak isterdim ama malum, bu ülkede ifade özgürlüğü yok ki...
https://www.youtube.com/watch?v=zJvVRQPKrK8
bak 155'i ararım. evet.
Ekmek almak için istanbul turuna çıkan, bir anda kendini eylemin içinde bulan ve ne olduğunu anlamadan polise taş atmaya başlayanların direnişi
tabi yersen.
tomaya domalan cahil cesaretli tipleri ortaya çıkarmıştır.
. . . çoban ve sürü köpeği olmayı reddederek doğal habitatlarını korumak için direnen, kurt doğup, kurt gibi yaşayıp ölmek isteyenlerin direnişi.
Gezi eylemleri başlamadan önceki hafta, son işlem günü olan 24 Mayıs 2013'te 1 dolar, 1 lira 84 kuruş idi; Gezi eylemlerinden bir ay sonra, 25 Haziran 2013'te 1 dolar, 1 lira 93 kuruş idi.

5 buçuk yıldır "Gezi eylemleriyle ülke ekonomisini batırdılar" yaygarası koparmalarına sebep olan şey dolar kurundaki 9 kuruşluk artış yani..!

Mamafih, sadece damat konuşurken 1 saatte 48 kuruş yükseldi dolar!

Çıktı mı bir ses?

Hayır.

Giden para bulunur, bozulan ekonomi düzelir, her şey bir şekilde tamir edilir de, asit kuyusuna atıp, üstüne bir de beton döktükleri ahlakları için yapacak pek bir şey yok sanırım.
özlüyoruz..
görsel

ve biliyoruz; zafer yakındır..
Şimdi düşününce sanki başka zamanda başka bir ülkede yaşanmış gibi geliyor o günler bana. 5 yılda her şey mi bu kadar değişebilir. Gayette olağan bir tepkiydi ve ayarındaydı. Bir daha bu kadar farklı kökenden insan daha da birleşmez. Alın kuru kuru yaşayın yeni türkiyenizle..
tarih kitaplarında akp propagandası ile karalanmaya çalışılandır.

bu bile ne kadar haklı olduğumuzu gösterir, bir ülkenin hükümeti liseli çocuklara gezi parkı direnişini kötülemeye çalışıyor ise, doğru yoldayız!

görsel

dünya diktatörlerine selam.
çadırlarda sevisilen zamanlardı. ortam cenabet olunca gusül abdesti hizmetini ayağa getirmek isteyen devletimiz tomalari getirince kafirler biz gusül abdesti almayız gerici arap işidir o diyerek karşı çıktılar ve olaylar büyüdü.
önceleri benim de desteklediğim “aman ağacımızı kesmeyin, aman doğamıza dokunmayın” tepkisiyle ve haklı başlayan, kitleler çoğaldıkça siyasi boyutu ağırlaşan, direniş.
olm ne güzel ağaç nöbeti tutuyorduk, ağaç için gaz yiyorduk siyasete niye girdiniz?
ne yazık ki akp'ye can suyu olmuştur.

burası da böyle bir ülke işte.
çadırlarda sevisilen zamanlardı. ortam cenabet olunca gusül abdesti hizmetini ayağa getirmek isteyen devletimiz tomalari getirince kafirler biz gusül abdesti almayız gerici arap işidir o diyerek karşı çıktılar ve olaylar büyüdü.
fransa'da benzeri oluyor..

kazanacağız!
insanlar "Devlet Faşizmi" tarafından öldürülürken,kırılan bir Cam daha değerli olabiliyor insan hayatından.
islami kesimin yaptığı eylemlerde neden olaylar çıkmıyordu,kaos terör bankalara saldırma,araç yakma,devletin malına zarar verme,halkı korkutma neden yoktu,polise saldırı niye yoktu?müslüman farkı..
üzerinden neredeyse 6 sene geçip de ardından yaşananlara bakınca resmen türkiye'nin önündeki köprüden önceki son çıkışmış diyorum.

yani türkiye nüfusunun çoğunluğu gezi parkı direnişine kulak verseydi ülkemizin toplumsal, siyasal ve ekonomik anlamda bir çöplüğe dönmesini engelleyebilirdik. tam fed 2013 mayıs'ında faiz arttırımlarına başlayabileceğinin sinyalini vermişken zamanlama olarak 2013 yılı mayıs ve haziran ayından daha uygun bir zaman olamazmış.

ülkemiz bu kadar suriyeli ile dolmayabilirdi.
döviz, enflasyon ve işsizlik bu denli yükselmeyebilirdi.
gereksiz imam hatipler ile eğitim bozulmayabilirdi.
inşaat projelerine bu kadar saçılan paralar israf edilmeyebilirdi.
cengiz inşaat dünyanın en çok devlet ihalesi alan şirketi olmayabilirdi.

siz de biliyorsunuz ki bu maddeler daha uzayıp gidebilir ama milletimiz tüm bunların hiçbirini istemedi ve sonuç ortada; gezi parkı direnişi'nden beri ülke yangın yerine döndü.

kısacası gezi parkı direnişi demek türkiye için bir nevi sonun başlangıcı demekti.

çağlar keyder'in 19 haziran 2013 tarihli yazısı: https://www.lrb.co.uk/blo...keyder/law-of-the-father/

ne umutlar varmış dedim okurken o dönemin başbakanı rte'nin gücü her şeye kadir başkan olmayacağından o kadar emin ki.
En anayasal eylemlerdir evet.
Gezi onurdur evet.