-Zabıta çadırları yaktığı için mi?
-Gezi parkındaki ağaçlar kesilmesin diye mi?
-Avm yapılmasın diye mi?
-24 saat daha direnirsek hükümet düşüyormuş zırvası için mi?
-Heyecan arayan üç beş başıboşun bulduğu iç ve dış destekle yaptığı aşırılık mı?
-berkin, ali ismail, ethem diye ağlayanların uykusuzluktan bayılıp köprüden düşmesiyle hayatına mâl oldukları komiser mustafa sarı'nın adını dahi bilmeme iki yüzlülüğü mü destan karar veremedim. bilen varsa kendine saklasın.
gezi bir darbe hazırlığıydı. Darbe denemesiydi. gezi parkında direndiklerini zannedip taşeron ve maşa fetönün ekmeğine yağ süren, türkiyede kaos ortamı çıkartarak meşru iktidarı devirmeye çalışan küresel sermayenin ve siyonizmin değirmenine su taşıyan andavalların kendisini kahraman zannetmesi kadar ironik trajik ve patalojik başka bir vakıa yoktur. Terör örgütleriyle el ele kol kola devleti devirmeye kalktılar ama tutmadı. acı veren yanı ise birilerinin chp yi de kullanması ve bu olaylara destek vermesi. görünürde erdoğanı ve iktidarını devirme uğruna. halbuki gerçekte devleti ele geçirmeye kalkan ihanet şebekelerine chp yi peşkeş çektirme. ama kasetle gelen kasetle gider. darbeyle gelen darbeyle gider. o koltuk kimseye baki değil. chp de eninde sonunda darbe olacak. bu bir realite. Kendini gezi parkı direnişçisi zanneden şizofrenlerin kafası buna basmaz.
hoponoz fotocolorsonozzzz. hepiniz vatan hainisiniz lanet karı. devletin polisine askerine taş atmak neyin kafası. yaktığınız otobüsler, polis arabaları. hadi hepsi neyse de magazaları yağmalamak nedir lan şerefsizler. emek hırsızları.
Bugün ulu önderin ve kurtul savaşı destanımızın bile kötü gösterilmeye çalışıldığı cumhuriyet tarihimizin en karanlık günlerinde pek tabiidir gezinin kötü lanse edilmesi.
iktidarın kim olduğu da önemli değil gençler seslerini dünyaya duyurdu önce ağaçları sonra medeniyet mülkünü kurtardılar. Kime karşı durulduğu mühim değil , devleti bugun kimin ne amaçla yarın kimin hangi amaçla yöneteceği de önemli değil ağaçlar için yeşeren alev Sönmez meşalelere dönüştü.