Eylemlerin çıkış gününden itibaren genel profil incelendiğinde Türk bayraklı, Atatürk posterli ve Y Kuşağı olarak adlandırılan genç kesimin sürükleyici olduğu bir eylemci kimliği bulunuyor.
Bu profil, zaman zaman devreye sokulan terör örgütü yandaşlarıyla manipüle edilmek isteniyor. Birçok yayın organında terör örgütü PKKnın alandaki varlığını kanıtlayan görseller hızlı bir şekilde servis ediliyor.
Gezi Parkı eylemleri geçirdiği evrelerle; devingen, değişken bir kimliğe bürünmüş durumda.
Eylemler; bir gün tencere tava sesleriyle kendisini ifade ederken, bir başka gün meydanlara inen taraftar gruplarıyla insan seline dönüşebiliyor.
Bir diğer gün, alanları gençler hareketlendirirken, sonrasında duran adamlar ortaya çıkıp eylemleri bambaşka bir noktaya taşıyabiliyorlar.
Türkiyeye yayılan Gezi eylemlerindeki genel eylemci profiline bakıldığında, belirli bir organizasyonu olmayan, herhangi bir partiyle bağlantısı bulunmayan, bireysel katılımlarla büyüyen tepkili bir kitlenin varlığı net bir şekilde görülebiliyor.
Eylemler, değişen yöntemlerle devam ederken, seçimlerin belirleyici kitlesi olan muhafazakar kesim ile Gezi Parkı eylemcileri arasındaki uçurum her geçen gün büyüyor. Bu durum söylemlere de yansıyor.
Başta Sosyal medyada olmak üzere insanlar birbirlerini düşman olarak görmeye başlarken, toplumun geneline yayılan bir gerginlik atmosferi gelişiyor.
Terör Örgütünün Alanda Ne işi Var ?
Eylemlerin çıkış gününden itibaren genel profil incelendiğinde Türk bayraklı, Atatürk posterli ve Y Kuşağı olarak adlandırılan genç kesimin sürükleyici olduğu bir eylemci kimliği bulunuyor.
Bu profil, zaman zaman devreye sokulan terör örgütü yandaşlarıyla manipüle edilmek isteniyor. Birçok yayın organında terör örgütü PKKnın alandaki varlığını kanıtlayan görseller hızlı bir şekilde servis ediliyor.
Yüzbinlerce Türk bayraklı insan bir anda terör örgütü paçavralarına göz yuman, onlarla birlikte yürüyen bir kitle haline getirilmek isteniyor.
Çözüm süreci adı altında imralıyı kanaat adası haline getirmek isteyenler, Gezi Eylemlerinde de orayı kullanmayı iyi biliyorlar.
Gezi Parkı eylemlerinde ortalıkta görünmeyen örgüt yandaşları, Öcalanın talimatı üzerine alanlarda etkin bir konuma getirilmek isteniyorlar.
Öcalanın gezi direnişini selamladığını söyleyen BDPli vekillerin söylemleri de hızlı bir şekilde medyaya servis ediliyor.
Olayları merkez medyadan takip etmek zorunda kalan kitle bu yayınlardan etkilenerek, alanlardaki kişileri terörist olarak görmeye başlıyor.
Propaganda Süreci ve Tahrik
Kitle iletişim araçları vasıtasıyla çıkartılan mesajlarla olaylar manipüle edilmeye çalışılırken, bu sefer de örgütün fevri hareketleri gelişmeye başladı.
Bunun son örnekleri olarak:
Diyarbakırda düzenlenen (sözde) Kürdistan Konferansı,
Çeşitli illerde BDPli belediyelerin desteğiyle düzenlenen festival görünümlü gövde gösteriler, örgüt propagandası,
Diyarbakırda Öcalan posterleri ve sloganlarıyla yürüyüş düzenlenmesi,
Cizrede yol kesip, kimlik kontrolü yapılması,
Tuncelide karakol inşaatı için çalışan iş makinalarının yakılması, çalışanlarının tehdit edilmesi,
BDPnin sokaklara ineceğiz ve Öcalanın özgürlüğü için her yerde protestolar yapacağız açıklamaları,
Son olarak Diyarbakırın Lice ilçesinde çıkartılan olaylar, örnek gösterilebilir.
Bundan Sonrası
Gezi Parkı olayları Türkiyenin ana gündem maddesini değiştirmiş durumda. PKK artık gündem belirleyemiyor, açılım sürecinin esamesi okunmuyor. işte bu yüzden son 10 gündür her yerde örgüt propagandası yapılmaya, medya organlarında haber olmaya çalışıyorlar. Kısmen de olsa başarılı oluyorlar.
Çözüm Süreci adı altında PKKya askerin ve polisin müdahale etmediği bilinirken; karakol inşaatına saldırıp, oradaki işçilere molotof atarak ortalığı alevlendirmek, tek kelimeyle provokasyondur.
Açılım süreci kapsamında, odasına konan özel televizyonla gün boyu PKK tartışmalarını dinleyen Öcalan, Gezi Parkı olayları nedeniyle bunları göremez oldu.
Eskiden olsa, tüm kanallar ondan bahseder, o büyük aydınlar sayın Öcalan diye atıfta bulunurlardı
Şu bir gerçek Gezi Parkı olayları PKKnın tüm çabasına rağmen yön değiştirmedi, araçları yakan, molotof atan, polise saldıran grupların da kimler olduğu çok iyi biliniyor.
Apolitik gençlerin yoğun hareketliliklerinden faydalanmak isteyen örgüt bunu başaramadığı gibi, istanbul Taksim, izmir Gündoğdu gibi meydanlarda da defalarca tepki aldı.
Sadece AKPye karşıt olabilmek adına, terör örgütü ve onlara yakın gruplarla hareket ederlerse, seçimlerin belirleyicisi olan muhafazakar/milliyetçi kitlenin tepkisini alabilirler.
Gezi Eylemcileri; Gri bölgeden çıkarak, siyah ile beyaz arasında bir tercih yapmalılar.
son derece abartılı ve temelsiz tespittir. akp'nin gezi parkı direnişinden önce anayasayı değiştirmek, türklük kavramının anayasadan çıaakrmak, tc ibaresini kaldırmak, özerklik vermek gibi cumhuriyete ihanet sayılan ve gezi direnişinin karşı çıktığı niyetlerle pkk ile aynı yatağa girmesiyle bir tutulamayacak haldir. gezi parkı direnişi, akp karşıtı tüm kesimleri kapsamaktadır.
bdp, barış ve özgürlük şiarıyla gelişen bu geniş tabanlı harekete kendince nedenlerle destek vermektedir. ancak, bdp ve/veya pkk'nın bu hareketi yönlendirmesi mümkün değildir. gezi direnişinin yapısal dinamiği buna izin vermez.