biz bu ülkenin evlatları müslüman türkler olarak biliriz ama aramızda çok sayıda kafir olduğundan ve bu mesele de genellikle kafirleri ilgilendirdiğinden açıklama gereği duyuyorum. bildiğiniz üzere allah'ın tüm emirlerine ve yasaklarına uyarak iyi birer kul olma başarısı gösterenlerin amel defterleri sağdan verilir. allah'ın emir ve yasaklarına uymayıp yaşadığı müddet boyunca şeytanın vesveselerine gelenlerin amel defterleri ise soldan verilir ve azapları başlar.
''kitabı sağ tarafından verilene gelince: 'alın, kitabımı okuyun; doğrusu ben, hesabımla karşılacacağımı zaten sezmiştim' der.'' (hakka; 19-20)
''kitabı sol tarafından verilene gelince: 'keşke bana kitabım verilmeseydi de, hesabımın ne olduğunu bilmeseydim!' der.'' (hakka; 25-26)
günümüzde de bildiğiniz üzere çok sayıda insan gezi parkına akın ederek ne olduğu belirsiz eylemler gerçekleştirdiler. bu eyleme katılanların yaptığı bir nevi vatan hainliğidir. vatan hainliği yaptıkları için, sağı solu yıkıp yaktıkları için, senelerdir bizi canları pahasına koruyan polislere taş attıkları için, demokrasiyle başa getirilen yüce bir zata ağza alınmayacak küfürler edip müslüman bir ülkenin sonunu getirmeye çalıştıkları için ve en önemlisi gezi parkı dolaylarında birbirleriyle sevişip; değişik kucaklarda güne merhaba dedikleri için bunların amel defterleri soldan verilir. şimdi kimse çıkıp burada aksini anlatmasın bana.
dilerseniz lafı fazla uzatmadan bu gezi parkı eylemcilerinin günahlarını sıralayalım:
- halkın canını emanet ettiği polisi provoke edip, ondan sonra da taş atıp; sonradan da hiçbir şey yapmamışlar gibi iftira atmak.
- değişik kucaklarda, çadırlarda af buyurun anallaşmak.
- panzerden sıkılan suyun önüne geçip, o gün de bilerek sütyen giymeyip kendini ıslattırarak, vücuduna yapışan beyaz tişörtün altından alenen meme şov yapıp milleti tahrik etmek.
- kamu malına, milletin vergileriyle yapılan yerlere alenen zarar vermek.
- olmayan şeyleri olmuş gibi göstererek yalan yere iftira atıp, olan olaylara yalan yere şahitlik edip ortalığı germek.
çok affedersiniz ama ben allah olsam bunların eline defter vermeyi bırak can bile vermezdim.
gezi eylemcisi: geziparkında (ve daha sonra her yere yayılan) haklarını iyi ya da kötü biçimde polisin şiddetine karşı arayanlardır. (tanımlar uzatılabilir)
amel defteri : biz kulların melekler tarafından ,her türlü iyi ya da kötü bütün eylemlerini kaydeden defterdir. (kısaca)
amel defteri nin 'sol' dan veya 'sağ' dan verilmesi: dine göre kısaca; sağ dan verilmesi iyi günahkar olmadığınızı gösteren , soldan verilmesi günahkar olduğunuzu gösteren kötü bir durumdur.
fakat gel gör ki;
(gezi eylemcilerine) amel defteri soldan '''''verilecek''''' : allah ın işine karışmak ya da allah gibi davranmaya çalışarak -ki bu kadar gaddar olduğunu sanmıyorum- allah a şıh koşmaktır.
ya da öyle bir gaipten ses duydum hissi yaratandır.
amel defterlerinin soldan verilmesi günahkarlara ait onlara has bir cezadır.direnişçiler ise en büyük günahkar olduğuna göre gayet doğal bir hizmettir. sen suçsuz günahsız milletin kullandığı otobüsü yak, polis araçkarını devir, atm makinaları kır dök, engellilerin kullandığı asansörleri bile kullanılamaz hale getir sonra da biz günahkar mıyız de.
vay alüminyummm siki duttuk desene hacı abi, verecekler ateşe odunu verecekler odunu biz bu saatten sonra iflah olmayız.
tanım:kimin ne hayır veya şer amel işlediğini allahtan başka bilecek olmadığına göre ve haşa "çok affedersiniz ama ben allah olsam bunların eline defter vermeyi bırak can bile vermezdim." diyerekte allaha ortak koşan hatta ortak koşmasını perçinleyen yazar sıçmığı.
klavye ile sıçtığını gözün görsün beynin idrak etsin bir de utanmadan ayet yazmış.
buna güzel bir cevap verirdim lakin ucu biryerlere dokunur, ne gereği var. sadece diyebileceğim şey, dinin felsefesini anlamamış beyin organı kafasına yük kişi söylemi.
kılışdaroğlu sözlükte yazar olsaydı hemen basın toplantısı yapıp "bende soldan istiyorum" derdi...
düşünüyorumda başbakan a teşekkür edesim geliyor, iyi ki agzı bozuk kılıçdaroğlu kalitesinde birisi degil, bunlara o çocugu diye küfretseydi hepsi face de isminin başına yazarlardı. başbakan ın ne dedigine bakmıyorlar zira, ne dese karşılar... çapulcu, o çocugundan daha mı hafif bir tanımlama? aslında ikiside aynı manaya galiyor sanırım, eger çapulcu o çocugu olmasa neden bu kadar dünyadan nefret etsin, neden etrafını tüm dünyayı yakmak yıkmak insanları öldürme istesin neden bu kadar öfke duysun yaşamaya? bence aileden bir sıkıntı mutlaka var.
Eylemcileri öldüren, gözlerini çıkartan, beyin travması geçirmesine sebebiyet veren polislere amel defteri soldan verilecek mi sorusunu akıllara getirmektedir. Ayrıca polis vatandaşı değil devleti korur, bu her iktidar döneminde böyledir.
allah kullarına ağaçları kesmeyi değil, onları korumayı, insanları öldürmeyi değil, onlara sahip çıkmayı, insanlara kimyasal silahlar kullanmayı değil, onları sözle ve dinle uyarmayı emretmiştir. müslümanlıktan bahsetmek, insanları öldürenlerin harcı değil, hele düşünmekten yoksun olanların harcı hiç değil. müslümanlık doğayı katletmekse, insan öldürmekse sizin için siz müslümanlığı çok yanlış anlamışsınız demektir. ayrıca müslümanlık, hoşgörüdür. kimse kimsenin özel yaşamına, alkolüne, sigarasına, hele hele apış arasına karışamaz. Özgür bir ülkede yaşıyoruz. herkesin dini, imanı kendine... din, özgürlük kısıtlamaz. asıl düşünmeyi, sorgulamayı savunur. ilim, bilim bunun için vardır ve din bunlardan faydalanmak gerektiğini söyler. ayrıca amel defterini soldan vericekler derken, direnişçilere kafir denmek istediğini de göz ardı edemeyeceğim. kutsal kitabınız kur'an ı tekrar tekrar okursanız orada müslümanlığın gereklerine tezat hareketlerde bulunanlara kafir denmesinin de ne kadar günah ve müslümanlığa tezat bir hareket olduğunu görüceksiniz.
