sürekli söylediğim, artık daha da altını çizmem gereken önerme. tamam kardeşim, 31 Mayıs'a kadar olan ne varsa yok sayalım. malum, hiçbirşeyi yazılı doğru düzgün aktarmayı yapamıyoruz, o nedenle zaten eski olaylar karmakarışık. ben de diyorum ki gözle gördüğümüz olayları peşpeşe sıralayalım, gezi de başlangıcı olsun.
ama maşallah öyle çapsız insanlar siyaset sahnesinde ki, ikinci yılı içindeyiz ve bu aralıkta olmayan hiçbirşey yok. gerçek yüzünü göstermeyen hiçbir kurum ya da kimse yok. tabii ülkede başbakan 40 kere dedi diye gezi direnişçilerinin yakıp yıktıklarına inanan çok var. niye, başbakan dedi. e baba görüntüler var, barışçıl pasif eylem serileri bunlar? yakıp yıktılar. yahu neresi var yanan yıkılan? yakıp yıktılar.
o günlerden beri tv izlemiyorum. çok da iyi yapıyorum, insanın beynini uyuşturuyor gözüken o. trt akit'in tv kanalı hali olmuş, her programda çıkan gazetecilerin söylediklerinin neredeyse hepsinin yalan olduğu ortaya çıkmış, para kazandığını söyleyen iş adamlarının devlet peşkeşi olmadan bir halt beceremiyor oldukları, ekonomi uzmanlarının tamamına yakınının boş ve anlamsız konuştuğu falan; hepsi gözümüzün önünde ortaya çıktı. ee, peki şimdi? ntv ekonomi takip ediyorsan, beyaz tv deki futbol tartışmalarından ve ana medyadaki haber bültenlerinden haberi alıyorsan; bence hayattan birşey bekleme. gömelim kendimizi, kapatalım memleketi gitsin.
yok öyle değilse, ki olmasın diye çalışıyoruz, anlaşıldı ki delikanlı gibi kapışacak yok, bu zulmü bize reva görenlerin bize acıdığı kadar en fazla ben de onlara acırım ama insanlığımdan zerre ödün vermeden.
edit: işkembeden sallama rok türevi beyanların tümüne şimdiden yav he he yi eklemeyi bir borç bilirim. somut önermelerle geliniz.