+ aşık olduğunu nasıl anlarsın?
- peki sen kakanın geldiğini nasıl anlarsın?
+ içimde toplar tüfekler patlar.
- peki ya sen.
+ ben anlamam toplatan tüfekten..ne haber aşktan!
ikinci meşrutiyet'in ilanı adına (23 temmuz 1908) Makedonya'da dağa çıkan ittihat ve terakki kurmaylarından resneli Niyazi bey'in (1873-1913) yanına gelen, ittihat ve terakkici'cilere alışan, önlerinde yürüyen geyiğin akşamları kamp ateşine geldiğinde, orada yapılan muhabbete verilen isimdir.
geyik muhabbeti söyleminin kökeninde, ittihatçıların dağ yapılanmasında görev aldığı bilinen resneli niyazi vardır. söylenen odur ki, resneli dağ yıllarında bir geyik bulur kendine. çok sevdiği geyik adeta elinde büyür. ittihatçı gerillaların ii. meşrutiyet sonrası kentlere inmesini takiben, resneli ve çok sevdiği geyiği de meydana iner. öyküsü anlatılan geyik, halk nezdinde de popülarite kazanır. nihayetinde, herhangi bir ehemmiyeti olmadığı halde herkesin diline dolanan geyik, kendisi hakkındaki sohbetlerin adını da alır. artık, boş konuşup, içi doldurulmayan sohbetler, resnelinin geyiğinden sebep; "geyik yapmak", "geyik muhabbeti" olarak anıır olur.
geyik muhabbeti kelimesi ilk olarak tophanede ortaya çıkmıştır. bu muhabbetin ne olduğunu genelde kimse bilmez. eskilerin anlattığına göre olay şöyle gelişmiştir. bir grup geyik avcısı tophanede o zamanki kıraathanelerde oturmuşlar hep beraber çay içip sohbet ediyorlarmış. avcılardan biri ben bugün dört tane geyik vurdum deyince ayağa kalkan bir avcı yalan söylüyorsun dört tane geyik vurman imkansız demiş. nereden biliyorsun yalan söylediğimi deyince avcının biri kalkmış dört tane geyik vurdum diyen avcıya vurmuş. başlamışlar kavgaya. tophanede inanılmaz olaylar olmuş. yeniçeriler olayı zor bastırmış olay padişaha iletilmiş hemen atına atlayıp olay yerine gelmiş. padişah tüm anlatılanları dinlemiş kim haklı kim haksız karar verememiş. olaydan sonra bir ferman yayınlamış. her kim ki kalabalık yerlerde kıraathanelerde avcı sohbetlerinde geyik muhabbeti yaparsa cezalandırılacaktır.
cihan demirci tarafından kendi buluşu olduğu idda edilen deyim. geyik muhabbeti, boş ve uzun diyalogların genel adlandırmasıdır. bu deyimde aldatılmış kişinin (boynuzklu) muhabbeti manasına da gönderme vardır.
bugün kentpark'da gezdiğim bal mumu heykelleri müzesinde isminin nereden geldiğini öğrendiğim muhabbet. şöyle ki:
baron münchausen zamanında çocuk hikayeleri yazarmış, bu hikayeler o kadar abartılıymış ki hep tepki toplarmış çevresinden. bi hikayesinde çıktığı avı anlatmış. av sırasında bi geyik görmüş, geyik o kadar güzelmiş ki hemen avlamak istemiş. tüfeğini ateşlemiş fakat o sırada fişeğinin kalmadığını fark etmiş. fişek de yokmuş yedekte, o sırada kiraz yiyormuş ve yediği kirazın çekirdeğini sürmüş fişek yerine tüfeğin ağzına. kiraz çekirdeğiyle geyiği tam alnından vurmuş fakat geyik kaçmış. yıllar sonra yine aynı yerde avlanırken bir geyik görmüş,geyiği hemen tanımış çünkü geyiğin alnında bir kiraz ağacı varmış. geyiği vurmuş bu kez, ağacından da kiraz yemiş. hayatında yediği en güzel kirazlarmış. bu saçma hikayeden de günümüze sadece olaya konu olan güzel hayvancağızın adı kalmış.
bazılarının yaşam biçimi. söylediğin her sözde beyin otomatik olarak geyiğe bağlar. ne sinir bozucudur. böyle insanlarla asla ciddi meseleler konuşulmaz, dert ortağı olunmaz. ve bi kesimin marifet sandığı ama bi işe yaramayan özellik!