Spina Bfidali çocukların bazıları neden gevezelik sendromuna yakalanırlar?
Uluslararası Spina Bifida ve Hidrosefali Federasyonu 25 Ekim'i Dünya Spina Bifida ve Hidrosefali Günü olarak ilan etmiş ve toplumsal farkındalık oluşturmaya yönelik faaliyetler yapılmasını önermiştir.
Spina Bfıda omurlığı korumasız bırakan omur anomalisi olan ayrık omurgayla doğarlar. Ayrık omurganın sonucu hidrosefalidir, yani beyin boşluklarını dolduran ve beyni içerden geren, beyin omurilik sıvısındaki basıncın artmasıdır.
Bundan dolayı bazı spina bfidalı çocuklar dil becerileri bozulmamış hatta aşırı gelişmiş olurlar.
Şişen boşluklar beyin dokusunun günlük zeka için gerekli olan büyük bölümüne baskı yaparken dilin geliştiği devrelerin olduğu kısımları etkilemiyor.
Bazen zaman geçirmek için eğlenceli olabilen insanlardır ama bir huydur ki geveze insanı sus pus oturmaya ikna edemezsiniz ya öyle kabullenin ya da gorusmeyin.
1995-96 yılları gibi olmalı radyo klas'da ne dinlerdim bu adamı. o zamanlar sabahçıydım ve ortaokul lise zamanlarım öğlen vakti gelir ıspanaklı yumurtamı yer sonrada yatağıma uzanıp bu adamı dinlerdim. acayip telefon şakaları yapardı milleti işletirdi.
on yıl her gün radyo dinlesem beş yıl geveze yayın yapsa ve beş yıl sonra birden yayın yapmayı bıraksa geriye kalan beş yılda yokluğunu hissetmem. o kadar kılım o kadar ayarım sabahın köründe uyanın uyanın diye bağırmasına.
yılbaşı vesilesiyle sunuculuğu yaptığı programda; katılımcı kurumun genel müdür yardımcısını, 19. yüzyılda ingiliz barlarında platform üzerine çıkıp sol bacağını sağ yukarı, sağ bacağını sol yukarı kaldıran dansçılar gibi yaptırarak rezil eden sunucudur.
başımda öyle birisi var adam benim konuşdugumu da dinlemiyor arkadaş üç beş kelime bile konuşdurmuyor insanı. bu tür insanlar hayattaki en önemli sorunların kendilerinde bulundugunu zannederler, mesela benim arkadaş kendini cidden manken zennediyor.
az önce bir kez daha anladım ki nefret ediyorum geveze insanlardan. çileden çıktım. adamakıllı bir sohbet günlerce sürsün lafım yok ama boş konuşma, gereksiz konuşma, dedikodu yapma! kaçtıkça dibimde bitiyorlar.
90'lı yıllarda radyo klas'ta program yapan ve herkesi iyi işleten radyocu. o dönem yeni yeni büyüyorduk okuldan gelince öğleden sonraları, kendisini hiç kaçırmadan dinlerdik. şimdilerde virgin radio'da program yapıyor ayrıca bay j ile de iyi bir ikili oluşturuyorlar seviyoruz kendilerini.
evet radyocu geveze sonunda müzik serüvenini kendi adına kuma ile taçlandırdı... ee derseniz popüler zamanı içinde günü kurtarır ama yıllanmaz...
eh kuma dan ve gevezeden bahsetmişken taze şarkılarını da paylaşalım tam olsun;
tanım: gereğinden fazla konuşan.
gevezeyi 11- 12 yıldır dinlerim ama son bir yıldır inanılmaz düşüşte olduğunu düşünüyorum. program güldürmediği gibi seviye de yerler altında.
dün kayseri'deydi, 3 gündür facebook,twetter,mail ve canlı yayında taciz ettiğim, 2007'de tesadüf eseri tanıştığım dj dir kendisi. yanına gidip, adımı söylediğimde tanıyıp "canım benim iyi ki geldin, nasılsın çok mutlu oldum seni gördüğüme gülüm benim" diye sımsıcak,içten cümleler kurabilecek kadar mütevazi. kahve teklifimi kırmayacak kadar egosuz. çocuk gibi sırnaşmalarımı hoş görecek kadar anlayışlı. ben onu tarif edemiyorum, o bir dj değil bence. o bir "insan". herkesin olması gerektiği gibi; içten, doğal, hoşgörülü, mütevazi, egosuz, yardımsever ve daha birçoğu.
uzun süreden beri, yaklaşık bir yıllık bir ara vermiştim, yeni yeni dinlemeye başladım, eskisi kadar güldürmüyor, hala ince esprileri var, ama koray bu radyo programına, hele ki sabahın bu saatine hiç çekilmiyor, benim mizah anlayışıma mı uzak, yoksa seveni çok mu bunun ? sen yalnız takıl geveze.
üniversite yıllarımda bi konfrans düzenlenmişti. konuşmacılardan biri de gevezeydi. gerçek adını hala bilmem bu arada merakta etmemişimdir nedense.
neyse konu şuydu:
beş erkek hiç tanımadığı kadına bana tuzluğu verir misiniz? diyor.
ama söyleyiş tarzı önemli. ve bunu güzel şekilde söyleyen 3 çift evlenmiş biri de nişanlanmış.
geveze aranızda bana bunu iyi şekilde söyleyecek arkadaşlar var mı diye sordu. bizden bi arkadaşta hiç düşünmeden atladı.
arkadaş- bana verir misiniz? (üç saniyelik bir sessizlik ve şaşkınlıktan sonra)
geveze- tuzluğu(gülümseyerek)
saniyeler sonra da bütün konferans salonu yerlerdeydi.