YouTube'daki "sen istersen her şeyi yapabilirsin, şöyle olabilirsin böyle olabilirsin" tarzı Amerikanvari motivasyon videolarının o toz pembe hülyalarına kapılmadan hayatın gerçeklerine göre yaşamaktır efendim, evet.
insanlar hayaller içinde yaşıyor, her şey toz pembeymiş gibi. evet farkındayım öyle düşünmek daha güzel bende öyle yapıyordum. ama sonradan gelen darbeler ve asıl gerçekler sizi öyle yıkıyor ki. en başından gerçekçi olmayı ögrenin. bu hayatta hiçkimse yanınızda değil. tek başınasınız. hayalleri bırakın burası gerçek dünya. ve gerçek dünya kendi istediğini yapar, size uygun olanı değil !
Hayatta karar alırken düstur edinilmesi gereken davranış. Çalışma hayatında ya da ikili ilişkilerde, fark etmez. Bir insan geleceğini göremese de alacağı kararın ne gibi sonuçlar doğurabileceğini öngorebilir. Diyelim ki iş hayatınızda bir karar almanız gerekiyor ve önünüzde bir fırsat var. Bu fırsatı değerlendirmek ya da es geçmek sizin insiyatifinizdedir. Bu fırsatı es geçmek beklentilerinizi karşılamaması üzerine olmamalı. Bu fırsat iyi ve kötü yanlarıyla değerlendirilmeli. karşınıza henüz çıkmamış alternatif fırsatla karşılaştırıp ona göre karar vermek gerçekçi düşünceye aykırı bir tutum bana göre. Çünkü o alternatif fırsat henüz sizi bulmadı ve bulacağının bir garantisi yok. ikili ilişkileri düşünecek olursak da bunu şu şekilde yorumlayabiliriz. Benim bu insanla hayatıma devam etmemin bana ne gibi eksileri ya da artıları olabilir. Seni doğru olduğunu düşündüğün yolda engel olmasına veya duraklatmasına dair bir potansiyel gördüğünüzde ya da size göre düzeltilmesi gereken bir takım davranış yahut özellik taşıyorsa karşı taraf o kişiye olan bakış açınız beraber yürüyemeyeceğinizi gösterir. Her ne kadar kişileri özelliklerine, yasayışlarına göre değerlendirmek çok doğru bir tutum olmasa da çaba sarf etmeyi gerektiren her vaziyet sizi yıpratabilir. Bu inanç, yaşam tarzı ya da maddi sebepler olabilir. Bu elbette sevmeye engel arz etmez ama yine de kişinin geleceğe dair karamsar bakmasına yol açabilir. Yani bu tür meseleler bile mantıklı karar almayı gerektirir, kalpten ziyade beynin söyledikleri dikkate alınmalıdır. Kişi kafanızdaki profil ile örtüşmeli, dış görünüşten bahsetmiyorum. Bu noktada yaşantıların benzerlik taşıması gerektiğine inanıyorum, tabii öncesinde sevgi yoksa. Kişiyi iyisiyle kötüsüyle Seviyorsanız her türlü hali kabulünüzdür zira. O zaman başınıza gelebilecek her durumu göze almışsınız demektir.
Gerçekçi olmak olanı olduğu gibi görmek ya da kabullenmek değildir, gerçekçilik şeylerin zihinden bağımsız varlıkları olduğunu kabul etmektir. Yani Zihinden bağımsız gerçeklik vardır der. Bir şeyin farkına varmak ya da olayları-durumları olduğu gibi kabul etmek vs... Değil, canlarım.
insanın kendini farkına varmasıdır. her şeyin açıklamasının akli ve materyalist temeli vardır, dinler ve inançlar her zaman bilinmezliğin üzerine yuvalanıp bunun üzerinden kendi şizofrenik inançlarını dikta ederler. gerçekçilik ise kimseye bir şey vaadetmez kimseye ütopik güzellikler de sunmaz. gerçek tarafsızdır ve inançlar ona etki de edemez. gerçekçi olmak doğruya ulaşmak, hayatı daha anlamlı kılmak için gereklidir.
Fazla gercekci olumca yakin cevrenden dahi tepki alabiliyorsun. Olmaz o is diyorum, biraz moral versene oglum diyorlar.. e sonradan uzulme diye simdiden soyluyoruz...
Gerçekçi olmak toplum ne der diye düşünmeden düşünceleri ifade etmektir. mesela gerçekçi olmak gerekirse şiddete ve nefrete bayılıyorum insanların birbirine girmesi bana haz veriyor.
umut tacirlerinin sevmediği tiplerdir.
kötümserlikle karıştırılır ancak gerçekçi olmak demek direk her şeyin gerçek yanını ortaya koymak, neyin ne olduğunu bilmektir.
gerçekçi olalım beyler, hepimiz burada bir zevk için yazarlık yapıyoruz yani bize para falan ödemiyorlar sonuçta.