gerçekten sevmek

entry68 galeri2
    1.
  1. bir ümit yaşar oğuzcan şiiri;

    O durmadan kaçıyor;
    Sen ardından gitmiyorsan;

    O günün her saatinde saklanıyor,
    Sen yollara düşüp deli divane aramıyorsan;

    O sana acıların en büyüğünü tattırıyor,
    Sen bundan en yüce hazzı duymuyorsan;

    Boşuna aldatma kendini,
    Onu sevmiyorsun demektir.

    Elindeki içki kadehinde,
    Dudağındaki sigarada ,
    Okuduğun kitapta,
    Mırıldandığın şarkıda,
    Söylediğin şiirde,
    Gördüğün rüyada
    Ve yaşaman icin
    Ciğerlerine doldurduğun havada
    O yoksa;
    Onun vazgeçilmezliğini anlamamışsan;
    Onu sevmiyorsun demektir.

    Renkler onunla değerlenmiyorsa,
    Örneğin; onsuz kırmızı kırmızılığının,
    Mavi maviliğinin farkında değilse,
    Beyaz yalnız o giydiği zaman
    Güzelliğini haykırmıyorsa,
    Sabahları onu görünceye kadar
    Güneş doğmuyorsa
    Ve onsuz gökyüzü geceleri
    Aya, yıldızlara hasret değilse
    Onu sevmiyorsun demektir.

    Sokakta gördüğün her yüzde
    Ondan birşeyler aramıyorsan,
    Güzel bir manzara,
    Hüzünlü bir musiki onu hatırlatmıyorsa,
    Uykudan uyandığın zaman
    Yaşamakta olduğundan önce
    Onu hatırlamıyorsan,
    Omuzlarına dökülmüş saçları,
    Bir sis perdesinin ardında
    Her zaman gülen,
    Işık sacan gözleri
    Aklına gelmiyorsa,
    Durup durup avuçlarının
    Sıcaklığını özlemiyorsan;
    Onu sevmiyorsun demektir.

    Dünyada yaşıyan öteki insanların
    Senin için hâlâ bir değeri varsa ,
    Ona karşı tutumunu
    Toplumun köhne ve manasız
    Kurallarına göre ayarlıyorsan
    Ve açık açık
    Sanki var olduğunu haykırırcasına
    Sevgini söylemiyorsan;
    Onu sevmiyorsun demektir.

    Yok o senin icin
    Herşeyden değerliyse,
    Gözünü yumduğun anda
    Onu görebiliyorsan,
    O bütün şarkılarda,
    Bütün şiirlerde,
    Bütün resimlerde ise,
    Ona muhtaç olduğunu
    Söylemekten utanmıyorsan,
    Senin içten ve büyük sevgine
    Karşılık vermiyeceğinden
    Korkmuyorsan,
    Bütün bencil duygularından
    Sıyrılabilmişsen
    Onun için herşeyi,
    Ama herşeyi yapacak gücü
    Kendinde buluyorsan,
    Her hali sana
    Ayrı ayrı güzel geliyorsa,
    Karşıisında kendini
    Bir çocuk gibi hissediyorsan,
    istediği anda onun için
    Ölebileceksen,
    Onun için yaşıyorsan
    Ve yine onun için
    Bildiğin bilmediğin
    Bütün düşmanlıklara
    Karşı koyabileceksen,
    O her geçen dakika
    Sende biraz daha büyüyorsa
    Ve kendi kendine bile
    Çok sevdiğini bütün
    Samimiyetinle,
    inanmışlığınla
    itiraf edebiliyorsan,
    Bir gün o seni hiç,
    Ama hic sevmediğini söylese bile ,
    Senin sevginde azalma olmayacaksa
    Ve ölünceye kadar onu aşkların
    En olumsuzu ile sevebileceksen;
    işte o zaman
    Onu seviyorsun demektir.

    O sana sevmeyi,
    Gercek aşkı öğretti.
    Sen onu hep sevecek
    Ve sevilmenin mutluluğunu tattıracaksın.

    O , hiç sen olmasan bile,
    Seni bir parça sevmese bile.
    14 ...
  2. 2.
  3. o da seviyorsa gerçekten muhteşemdir de sevmiyorsa eğer yazıktır sana. olmuyor deyip gidiverebiliyorsa umarsızca, hangi dağa, hangi taşa vurasın gelmez ki kendini?
    3 ...
  4. 3.
  5. 4.
  6. "sevmek" sözünün anlamını yitirmesinden dolayı oluşmuş, anlamı ve derecesi pekiştirilmiş söz öbeği. bunun bir de "seni gerçekten seviyorum" verisyonu vardır. ama bu durumda, "gerçekten"in eylemi niteleyen bir kelime olması ve inandırıcılık için kullanılmış olması nedeniyle anlamını yitirip söyleyeni "yalancı" olarak hissettireceği de düşünülmelidir. vay be.. ne çok sevmişim.
    3 ...
  7. 5.
  8. gerçekten sevmek "seni gerçekten çok seviyorum" dan gelmektedir. Burdaki kök "gerçek"tir ki bu da seni gerçek+ten yani -kimileri realite ya da realty de der- yaşadığımız gerçekliktendan daha da çok seviyorum anlamındadır.
    2 ...
  9. 6.
  10. insanın hem karşı taraf hem de kendisi için aksini düşünmekten korktuğu kavram.
    0 ...
  11. 7.
  12. onun nefsini kendi nefsinin onune koyabilmek olsa gerek.
    1 ...
  13. 8.
  14. yeni çağımız itibariyle seni seviyorum kavramın içi boşalmış, artık bu kavramın da içi boşalmıştır. olsun gençlik yine tüketecek bir kavram bulacaktır.
    1 ...
  15. 9.
  16. ne mutlu böyle sevebilenlere...
    0 ...
  17. 10.
  18. karşı tarafın sevmediğinin subjektif kanıtı.
    2 ...
  19. 11.
  20. o kadar çok kullanılıp içi boşaltıldığından başına ''gerçekten'' zarfı getirme ihtiyacı duyulan fiildir.
    1 ...
  21. 12.
  22. yürek ister!.. karşına dünya yakışıklısı çıksa bile herkes bu şansı değerlendir değmez dese bile yine bıkmadan usanmadan sevmek ve özlemektir!..
    1 ...
  23. 13.
  24. ümit yaşar oğuzcan'ın, "gerçek sevgi nedir ?" diye soranlara, cevap olarak okutulacak şiiridir.

    Çok sevdiğini bütün
    Samimiyetinle,
    inanmışlığınla
    itiraf edebiliyorsan,
    Bir gün o seni hiç,
    Ama hic sevmediğini söylese bile ,
    Senin sevginde azalma olmayacaksa
    Ve ölünceye kadar onu aşkların
    En ölümsüzü ile sevebileceksen;
    işte o zaman
    Onu seviyorsun demektir.

    O sana sevmeyi,
    Gercek aşkı öğretti.
    Sen onu hep sevecek
    Ve sevilmenin mutluluğunu tattıracaksın.

    O , hiç sen olmasan bile,
    Seni bir parça sevmese bile.
    3 ...
  25. 14.
  26. henüz nişanlıyken, evleneceği kızın lösemi olduğunu öğrenmesine karşılık, ''bari son zamanlarını benimle mutlu geçirsin '' diyerek o kızla evlenen arkadaşımın yaptığı şey. bu gerçek hikayenin sonunda, evlendiler ve 10 ay sonra kız öldü. ayrıca hiç birlikte olamadılar çünkü kızın hastalığı ilerlemiş ve oldukça steril yaşaması gerekiyordu. arkadaşım kendine iğneler yaparak kızı steril yaşatıyordu. sonra arkadaşıma ne mi oldu?
    kızın peşinden ölmek istedi onun yanına gideceğini düşünerek. *
    6 ...
  27. 15.
  28. "O sana acıların en büyüğünü tattırıyor,
    Sen bundan en yüce hazzı duymuyorsan;

    Boşuna aldatma kendini,
    Onu sevmiyorsun demektir. "

    bu satırların üstüne daha ne söynebilir ki.. aşk işte budur.
    2 ...
  29. 16.
  30. aslında böyle bişey vardır. ama sanıldığının aksine karşısındakini sevmek değildir bu. bir insanın gerçekten sevdiği tek varlık kendisidir. ben onu gerçekten seviyorum diyen kişi yanılmaktadır. onu sevmesinin nedeni aslında kendisini sevmesi, düşünmesidir. şöyle ki: senin karşındakini sevmenin nedeni o kişinin seni mutlu etmesidir. ona bişey olmasını istemezsin çünkü ona bişey olduğunda, o kişi seni mutlu etme işlevini gerçekleştiremez. bu da seni mutsuz eder. tabi ki kimse severken böyle düşümez. bu mantık bilinç altında yürür. bu mantığı bilinç altına iten ise aşk, şehvet gibi gelip geçici fakat dozu yüksek duygulardır. benim felsefeme göre bu budur. **
    5 ...
  31. 17.
  32. pek az kişiye nasip olur gerçekten sevmek. zira bunun iki sonucu vardır ve kısaca cennet ve cehennem azabı olarak adlandırılabilir.
    fazla sözede gerek yoktur çünkü zaten tarifi mümkün olmayan bir şeydir ve sözcüklerde usta olan kişilerin bile zorlandıkları anlatımlarınıda sadece o duyguyu yaşıyor olanların anlayacağı bir konudur.
    4 ...
  33. 18.
  34. 19.
  35. umutsuz bir anda sevindirebilecek güce sahiptir.
    1 ...
  36. 20.
  37. bir gün o seni hiç,
    ama hiç sevmediğini söylese bile,
    senin sevginde azalma olmayacaksa
    ve ölünceye kadar onu aşkların
    en ölümsüzü ile sevebileceksen;
    işte o zaman
    onu seviyorsun demektir. *
    1 ...
  38. 21.
  39. 22.
  40. okuduktan sonra şiirin üzerine başka bir şiir yazabilecek kadar hoş olan, bir ümit yaşar oğuzcan şiiri.
    0 ...
  41. 23.
  42. 24.
  43. senelerce bikmadan, haberini almadan, gormeden beklemek. bulduktan sonra sartlarin elverissizligi sonucunda beraber olamamak ama buna ragmen icindeki ufacik umudun hic sonmemesi. kendini bir o kadar yil daha beklemeye hazirlamak ve bundan uzuntu duymamak. onu hayal ettiginde bir sureligine sadece onun dunyasinda yasamak ve bunun gercekligini kabul etmek, yasadigin dunyayi degil de. sirf bu yuzden gunlerce mutlu olabilmek.
    0 ...
  44. 25.
  45. bir daha başka birini sevemiyorsan, anlayabileceğin şey. * zordur ama zaten en güzel sevmek zor olan değil midir?
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük