isa* ya ait bir kelam. anlayabilen icin cok sey ifade eder.
bu kelamı dogru anlayan incil dahil butun kutsal kitapların aslında masal kitabı oldugu gercegini farkeder.bu sozun anlamını size cinsellik uzerinden izah edeyim. bilindigi uzere batı felsefesinde tanrı figuru erkektir. bunun anlamı sudur,erkek kendisini arzulayan kadının canını alır ve ona bir can verir. artık bu kadın dollenmistir. mudahale edilmedikten sonra ve bu kadın nefes aldıgı surece rahmindeki dollenmis yumurta gelismeye devam edecektir.ve bu dollenmis yumurta dokuz ay kadar sonra gelisimini tamamlayarak ana rahmini terkeder. bu bir dongudur ve yarın gunesin dogacagından emin oldugumuz kadar gercektir. anasının karnında on bes ay bekleyen yok herhalde. zamanı doldugunda herkes anasının rahmini terketmeye cabalar.bu durum dunyadaki en gercek olaydır. bilinen evrende bundan daha gercek birsey yoktur. her turlu dinsel inanc dahil.
son derece açık görünen ama bir yığın çelişki barındıran söz.
öncelikle, "gerçek insanı mutsuz eder" sözünü göz önünde bulundurursak, üçüncü önerme olarak da "özgür insan mutsuzdur"u sunmamız gerekecek. burdan sonrası çok daha hüzünlü. uğruna etmediğimiz fedakarlık kalmayacak "özgürlük" kavramı, bizi mutsuz ediyor bu durumda. uğruna yapılan bütün o savaşlar/mücadeleler de gereksiz bir mutsuzluk arayışı haline geliyor.
hadi bu böyle diyelim. ikinci paradoks şurda başlıyor: gerçek denilen şeyin bilinmez olduğu artık herkesçe açık olsa gerek. hiç bir şeye kesin olarak gerçek dememiz mümkün olmadığından, yargımıza göre kişinin özgür olması da imkansız hale geliyor. o zaman yine aynı sonuca çıkıyoruz, insanlar özgür olmak için boşuna çabalıyorlar.
son olarak, konuyla ilgili kendi görüşümü belirteyim. kişiyi özgür kılan gerçek değil hayaldir. sınırları kaldıran şey de bilmek değil hayal edebilmek, düşler alemini alabildiğince genişletmektir. o halde einstein'dan gelsin: imagination is more important than knowledge. budur.