hoja bi gün komşusuna gidip:
- komşu kaç gündür abazayım, senin şu şişme karıyı bi versene.
demiş. komşusu istemeye istemeye de olsa vermiş. bi gun sonra şişme karının yanında ufak bi şişme bebekle komşusuna geri götürmüş. komşu şaşırmış,
- hojam bu ne
- senin şişme karıyı öyle bi siktim ki doğurdu.
tabi komşu çok sevinmiş buna. ertesi gün zevki alıp bidaha gitmiş istemeye şişme karıyı hoja.
senin şu şişme karıyı bidaha versene komşu, demiş. tabi bizim godoş komşu yine doğutturur diye hemen vermiş.
aradan 1 hafta geçmiş şişme karı gelmemiş, komşu sinirle hojanın kapısına dayanmış.
- hojam bizim şişme karıyı niye getirmedin.
- başın sağolsun komşu senin şişme karı öldü.
- nası olur hojam hiç şişme karı ölürmü.
hoja bu dururmu yapıştırmış cevabı:
senin ananı bacını sikerim siktir git lan ...
nasreddin hoca bir gün evinden çıkmış. pazara doğru giderken bir bakmış satıcının teki daha ağır çeksin diye nohutları ıslatıyor. hemen yanaşmış tabi.
- naber, demiş. nasıl gidiyor? satıcı demiş ki
- iyi hoca, ne olsun. uğraşıyoruz iş güç.
- bana 8 kilo nohut veriver ordan demiş.
adam nohutları tartarken biraz daha muhabbet etmişler. sonra da hoca nohutu almış, eşeğine yükleyip uzaklaşmış. eve dönmeden önce birkaç tane de şeker almış. onları da cebine atmış. eve dönerken iki tane çocuk nasreddin hoca'ya yaklaşmış.
- hoca, demişler. düdük yok mu bize?
- yarın bana uğrayın ben size düdük yaparım. para vermeyin öyle şeylere.
- tamam, demişler.
eve döndüğünde bakmış karısı etli nohut pişiriyor.
- oooh avrat demiş. mis gibi kokuyor. ellerin dert görmesin. senle evlendiğim için o kadar mutluyum ki. hem sokakta hanımefendisin, hem mutfakta annesin. diğer konularda da çok iyisin. senin hakkını nasıl öderim?
Nasreddin Hoca kendisi fıkra yazmamıştır. Kendisi verdiği cevaplar ve söylemleri ile hazırcevap bir kişiliktir. Dilden dile, kişiden kişiye aktarılmıştır yaptıkları ve günümüze gelmiştir.
hoca bir gün namaz kıldırıyormuş. sübhanekeyi okumuş. eüzübesmele çekip fatiha'ya başlamış. cemaatten birisi sürekli öksürerek dikkatini dağıtıyormuş. fatiha'yı bitirmiş, zammı sureyi okurken de adamın öksürüğü bir türlü kesilmek bilmemiş. en sonunda nasreddin hoca dayanamayıp
- allahu ekber, demiş ve rükuya eğilmiş.
çok mantıklı bir şey yapmış bence. şaşırır filan neme lazım di mi? ne gerek var yani? bir an evvel bitirmek en iyisi.