binbir türlü tanımı olan müslümandır. tabii en uygun tanımı kur'an yapar.
kimisi der ki "ben sırattan sarhoşken de geçerim ve gerek müslümanım".
kimisi der ki "benim dedem hacı ben gerçek müslümanım".
uzar gieddr böyle. garip.
inanmayan insanları, masum insanları, başka bir dine ait insanları kısacası insanları öldürmekten uzak duran müslümandır.
islama hizmet ediyorum derken, şeytana hizmet etmeyen müslümandır.
--spoiler--
Bir aşırı vahhabiye dedim ki : Müslüman bir ülkede gece kulübünü patlatmak helal mi ?
-Tabi ki helal dedi .
-Peki patlatırsanız ölenlere nereye gidecek??
-Cehenneme gidecekler ve ben bundan keyif alacağım.
- Peki şeytan insanların nereye gitmesine çalışıyor?
- Cehenneme gitmelerine.
- Dedim ki o zaman siz de şeytan gibi insanların cehenneme gitmelerini istiyorsunuz öyle mi.
Sustu ...
Aklıma şu olay geldi : Peygamberimizin önünden bir yahudi cenazesi geçtiğinde ağladı.
Dediler ki niçin ağlıyorsun ey Allahın elçisi.
Buyurdu ki : Bir nefis aramızdan ateşe doğru ayrıldı yazık oldu ona üzülüyorum..
( Aradaki farkı gördün değil mi.Peygamberimiz insanları hidayet etmeye uğraşırken,,, inan bunların islamla uzaktan yakından ilgi alakası yok)
--spoiler--
kişi başına düşen dolar değildir o ülkeyi gelişmiş yapan,kişi başına düşen ''idrak,vizyon ve empati yoğunluğudur...yıllarca kanıksaktılar sadece ve sadece kendimizi düşeneceğimiz sisteme adapte ettiler,ama dizilerle ama yarışma programları ile insanların daha iyi yaşabilmesi için illaki bir başkasını ezmen gerekir diye beyinlerimize nakşettiler.''.survival of the fittest''en iyi olan devam eder diye...sadece felaket anlarinda insanliğimizi hatirlamamak adina tam zamanidir bizim gibi olmayan,yaşamayan,düşünmeyen insanlari da anlamayi hayat felsefelerimizden biri,dinimizin gereği olani yapmanin...
16. sure (nahl suresi), 90. ayet(cuma namazlarında da okunur)
şüphesiz allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayasızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. o, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.
allah'ın ipine hepiniz sımsıkı yapışın. dağılıp ayrılmayın ve allah'ın sizin üzerinizdeki nimetini hatırlayın. hani siz düşmanlar idiniz. o kalplerinizin arasını uzlaştırıp-ısındırdı ve siz o'nun nimetiyle kardeşler oldunuz. yine siz tam bir ateş çukurunun kıyısındayken, oradan sizi kurtardı. umulur ki hidayete erersiniz diye, allah, size âyetlerini işte böyle açıklar." (al-i imrân, 3/103).
"hiçbiriniz kendi nefsiniz için arzu ettiğinizi kardeşiniz için etmedikçe iman etmiş olmaz" (buhârî, imân, 7).
müslüman, elinden ve dilinden diğer müslümanların zarar görmediği kimsedir.” (buhârî, îmân 4,5).
Gerçek bir müslüman sahip olduğu dininin ona verdiği kitabı tam anlamıyla uygulayarak yaşamaktır. Formatına uyulmayan bir sözleşme kabul edilmiş sayılmaz bu devletler arasındada böyledir. Peki biz müslümanız derken onun gereklerini yaşamadığımız zaman bu sözleşmeyi kabul etmiş olmayız yani eğer müslümansak dinin kurallarının bilinçli bir şekilde uygulanması gerekmektedir.