islam adına yapılanlardan bunalanların tepkisini gösteren sorudur.
sözlük müminlerimiz ise dert anlatmaya çalışıyorlar uzun boylu... aslında dert anlatmaya çalışanların da, soruyu soranların da haklı olduğu yönler var...
sözlük müminlerinin anlayamadığı mesele şudur: siz istediğiniz kadar "gerçek islam bu değil" deyin... birileri "gerçek islam'ın bu" olduğuna canı yürekten inanarak bunca vahşete imza atıyorsa dediğinizin etkisi fazla olmaz.
meseleye şu açıdan bakmak lazım: neden hiristiyanlar ve yahudiler, dinlerini sebep göstererek böyle zulümler yapmıyorlar?
hayır, "hiç zulüm yapmıyorlar" filan demiyorum, yapıyorlar elbette ama çağımızda bunlar yaptıkları hiçbir zulmün gerekçesini din olarak sunmuyorlar... durum böyleyken bazı müslümanlar yaptıklarına neden dini gerekçe olarak gösteriyorlar?
islam'dan kaynaklanan nedenlerle mi? "evet" denilebilir ama yahudilerin de dinlerini gerekçe göstererek sayısız zulüm yapması için yeterli unsur var dinlerinde... hıristiyanlıkta zulme gerekçe bulmak daha zordur ama istenirse o kadar mesele değil... bulunur elbette... cadı avlarını, haçlı seferlerini hatırlayalım...
tekrar soruyorum: durum böyleyken, neden onlar dinlerini zulümlerine gerekçe olarak göstermezken, bazı müslümanlar gösteriyor?
sorumun yanıtı bana göre şudur: müslümanların (ılımlısı, yobazı fark etmez...) kahir ekseriyeti laikliği içlerine sindiremediler. din yoluyla dünyaya düzen verilebileceği, adalet sağlanabileceği yanılgısı içindeler. söz konusu yanılgı içinde olan müslüman, ışid'in en büyük düşmanı olsa bile bilsin ki ışid'e hizmet etmektedir. siz bir kere dünyayı din yoluyla adam edebileceğiniz yanılgısına düşerseniz, elbette "dinin hası bende", "öyle değil böyle" diyecek birileri çıkacaktır. herkes illa dini sizin gibi anlamak zorunda değil ki!... siz istediğiniz kadar "gerçek islam bu değil" deyin, "budur" diyenler çıkacaktır. "budur" diyenlerin en tehlikelileri ise söz konusu zulümlere tepki gösteren ateistler filan değil, zulümleri yapan şerefsizlerdir.
yapılması gereken, dini siyasetten, siyaseti dinden ayrı düşünmektir, işte o kadar...
televizyon ve internette islam'ı arayanlar beyhude sorusu. islam'ı sorgulayıp bugüne kadar televizyon ve internet haberlerinin yalnızca kötü haberleri verdiğini öğrenemeyecek kadar dogmalarla ve itaatle yaşıyorsan sen islam'ı anlamak istesen de anlamazsın.
gerçek islam ı arayan kur'an'a baksın. islam kur'an'dadır. Mezhepçi iftiralar ve hurafelerde değil. Tabi dinsizlerin ve müşriklerin işine gelen orada :d kaybedenlersiniz. Rasyonel monoteizm!
matbaanın ilk bulunuşundan itibaren matbaa batı ülkelerinde kullanıma başlanmış, anca islam coğrafyasına girişi yüzlerce yıldan daha fazla süre sonra gerçekleşmiştir. osmanlı'da ilk matbaa , ibrahim Müteferrika'dan 234 yıl önce, ispanyol göçmeni (yahudiler) David ve Samuel ibn Nahmias tarafından 1493 yılında kuruldu. ilk matbaada basılan kitap, Yakup ben Asher'in Arba'ah Turim eseri 13 Aralık 1493'te basıldı. italik hurufatı, sayfa düzeni, folyo işaretleme tekniği, metin başının büyük harfle belirtilmesi gibi yenilikleri matbaa sanatına kazandıranlar da 1530'da italya yolu ile istanbul'a gelip yerleşen (yahudi) Sonsino ailesidir.
osmanlı'ya matbaayı kuran yahudiler, daha sonra yazılı ve görsel medyayı tamamen ele geçirmişler. bunun sonucu olarak da kuranın türkçe metinleri de yahudi matbaalarında basılmıştır. aynı şekilde hadisler ve tefsirler de bu yahudi matbaalarında basılmıştır.
yahudi matbaalarında basılan kuran, meal, tefsir ve hadislerin islam dinini tam olarak yansıttığını düşünmek hata olacaktır. benzer durumlar internetteki islami sitelerin çoğu için de geçerlidir.
gerçek islamı bulabilmek, tanıyabilmek ve anlayabilmek için, islamı kitaplardan ya da görsel medyadan öğrenen kitap müslümanlarını değil, özünden itibaren sözlü iletişim tekniğiyle öğrenenlerden öğrenmek gerekir. gerçek islam öğrenmek sağda solda değil, ancak anadolu'nun dağlarında, karadenizin, iç anadolunun orta akdenizin iç bölgelerindeki dergahlarda mümkündür.
Hz. Muhammed in son dönemleridir. Gerçek islam ondan sonra kayboldu gitti zaten. Sorsam müslüman ama farzları bile yerine getirmez... şimdi bu gerçek müslümanlık mı?
tembelliğe alışmış, iki eliyle bir sikini doğrultamayan, okumaktan aciz, araştırmaktan aciz, akıl kullanmaktan aciz, doğal refleks olmasa oksijen bile alamayacak haliyle de hiç ölmeyecek zavallı kişi hezeyanı.
islam, bir kişinin anlayıp ahalinin de sürü gibi peşinden uçuruma gideceği bir din değil.
birinin seni gütmesini bekleyeceğine kendi yolunu kendin bul
ama alışmışlar komutla hareket etmeye, her şeyde
illa komut verecek birisi.
şeytan'ın secde etmediği için cennetten kovulduğu insan bugün başkasının köpeği olmuş.
ulan melek bile size secde etmediği için cennetten kovuluyorsa bir bakın halinize de utanın biraz.
melekler bile secde etti sana ama sen bugün illa birinin götünün kılı olacan, illa birinin çeşmesinden içecen, illa birinin köpeği olacan, illa birileri tarafından güdülecen.
içinde allah'ın nuru var pezevenk, daha neye ihtiyacın olabilir?
doğal olarak bu yazılanlar kuran'a inanlar için geçerli. inanmayanlar üzerine alınmasın hiç.
eylemlerinde, davranışlarında, tavırlarında ve insana ve insanlığa kattıklarında dengede olanı incele.
ve bu kişi "ben müslümanım, şeklim şu bu" demiyorsa islamı yaşıyordur.
olay da bu zaten. gerçek bir müslüman dinin bireysel ve vicdan ile ilgili bir şey olduğunu bildiği için müslümanlığını başkasına sergileme gereği duymaz. bu yüzden pek ortalıkta göremezsin tabi. uslu bir çocuk olursanız cennette karşılaşırsınız artık.
herkes sadece kendini müslüman sandığı için haklı soru.
ilginçtir ki cenneti hak eden insanların genelde ateistler olduğunu gözlemledim. kimsenin malına, mülküne, eşine göz dikmeyen onlar. gıybet ve iftiradan uzak duran onlar. yardım severlikte ırk, tür gözetmeyen onlar. eşcinsellere, kadınlara, çocuklara, insan haklarına saygı duyan onlar. bu terslikte bir iş var kısaca. allah sanırım kullarını yanlış bilgilendirmiş islam konusunda. ya da bu islam denilen olguda bir terslik olabilir.