üzüntü vericidir.
şahsım zamanın varoşlarından olan çağlayan çocuğuyum yani bildiğin kenar mahalle.
buranın bakkalarda o zamanlar satılan kaşar ne kadar kaliteli olabilir ki di mi?
lakin şimdi o eski gerçek trakya kaşarını bulamıyoruz. bulsam kilosuna 500 tele basarım.
şimdikiler büyük ihtimalle fabrikasyon şartlarda sözde olgulaştırıılmış kaşarlar.
çok ünlü bi market markasının kaşarından aldım.
içinden resmen taze kaşar çıktı. bildiğin taze tost kaşarı.
oysaki o zamanlar böyle uyduruk kaşarı arasan bulamazdın çünkü fabrkasyon üretim yoktu.
hızlı olgunlaştırma diye bi şey yoktur.
adam yapardı kaşarı en az 2 sene olgunlaşmasını beklerdi.
kaşar bakkala geldiği zaman üzeri resmen küf ve bir sürü sebepten ağaç kabuğu misali kabuk bağlamış olurdu.
bakkal atar bunu tezgahın uygun bi yerine buzdolabı felan istemez. belki akşamları koyuyorsa onu bilemem ama ağzına değdiği anda ağzının tadı değişir şahane bi tat ve koku bırakırdı.
sonra yerken milimetrik taneler şeklinde dağılırdı ağzında. hani milimetrik toplar varmış gibi.
çok şey kaybediyoruz çok.
