gerçek dünyaya dönmekte zorluk yaşatır insana. her ne olursa olsun, ne tür mutluluklar yaşasa bile insan, mantığını geri plana almamalı, gerçeklerle yüzleşmek zorunlu, hayalin dünyasıyla gitmez fazlaca..
Aradaki çizgiyi ayarlarsan neden olmasın?
Ben metroda ya da otobüste giderken kendimi uzay mekiğinde uzaya gidiyor gibi hayal ediyorum mesela. Her durakta bir yıldızda falan geziyorum. Her yer uzaylı...
Ya da evde otururken bir anda kalabalık bir barın ortasına düşüp dans edip eğleniyorum. Bazen barmen olup milletin derdini dinlerken içki servis ediyorum.
Kitap okurken kitaptaki kahraman ben oluyor, geziyorum. Bunların Kime zararı var? Kimseye. Gerçek olmadığının bilincinde miyim? Kesinlikle. O zaman sorun yok. Sınırları kaybetmeyin yeter.
Hayalsiz yaşanmayacağını hic düşünmeyen insan düşüncesi. Halbuki hayal kurmadan ertesi gün sistematik kararlar alamazsın. Hayatını hayaller yönlendirir bu hayallerin gerçekleşmesini sağlamak çoğu zaman zordur bir yerden sonra kurulan hayallerin kalitesi hayat kalitesiyle beraber düşer. Küçükken astronot olmak isteyen siz degil miydiniz ?
Hayalde mi kurmayalım dedirten başlıktır. Hayır yani Hayallerimiz de olmasa bizi bir sonraki günün güzel olacağına kim inandır ve ne taşır? sorusu ortaya çıkar.
hayal kurmak bu dünyada yapılabilecek en güzel şeydir. Hayal, sizi uzayın sonsuz boşluklarından evrenin en uç noktalarına kadar ilerleme şansı verebilecek tek şeydir.
maddenin hakikati konusunun film versiyonu olan matrix'te morpheus'un neo'ya söylediği şu cümlelere dikkat etmek gerekir;
- gerçek olan nedir ? Gerçeği nasıl tanımlarsın? Eğer hissedebildiklerinden, kokusunu alabildiklerinden, tadıp görebildiklerinden bahsediyorsan onlar beynin tarafından yorumlanan sinyallerdir.
hayatta keşfedilmesi gereken o kadar büyük gizemler var ki bunlarla ilgilenmek bile başlı başına heyecan verici. Hayallerinden vazgeçmemeli insan.
Descartes ise şöyle der; Rüyalarımda şunu bunu yaptığımı, şuraya buraya gittiğimi görürüm; uyanınca da hiçbir şey yapmamış, hiçbir yere gitmemiş olduğumu, uslu uslu yatakta yattığımı anlarım. Benim şu anda rüya görmediğim, hatta bütün hayatımın bir rüya olmadığının güvencesini bana kim verebilir? işte bütün bunlardan, içinde bulunduğum dünyanın gerçekliği tümü ile şüpheli bir şey oluyor.
Beynin kafa tası içerisinde zifiri karanlık bir odada gibi, fakat biz onun sayesinde ışığı, renkleri görebiliyoruz sen kalkmış gerçeklikten, hayalden bahsediyorsun kardeş.
insanlar tarafından deli (akıl hastasi) olarak görülmenize sebep olur ve kimse sizi artik normal bir birey olarak görmez. hatta belki de akıl sağlığı yerinde değil diye rapor (deli raporu) aldırmak için zorlarlar. Devlet kurallarının hukuk kurallari ile belirlenDigi söylenir ama bu koca bi yalandır. Devletler kuralları toplumun kültürü ve yargilarina göre belirler. zaten her devletin farklı kuralları olmasının sebebi de budur ve bu ülkede toplumun disladigi kişiyi devlet de dışlar maalesef. her ne kadar kazanmaya çalışıyoruz dense de gerçekleri hayal aleminde yaşamanızı saglayamazlar.
gerçek dünya burası işte. Bu kadar.
kendi dunyanizda yaşamanıza bile izin vermezler çünkü onların istediği hayatı yaşamadığınız sürece sizi yok ederler .