aslında hiç birşey. yalnızlık sadece. hiçlik. zorla kurcalanan, kafada dönüp duran anılar. şarkılarla hatırlanan.
(bkz: ah bu şarkıların gözü kör olsun)
--spoiler--
herkes yaralarından bahseder, ama kime anlatılırki yara orada bulunduğu yerde, yara olarak yalnız. elimde kalan minyatür bir kuş şimdi, yitirmiştim o aşkın kimliğini hükümsüzdür, hükümsüze hükümlü bir aşkı unutmak istiyorum.
--spoiler-- *
şiirde de anlatıldığı gibi yara, anılar ve saygı kalır.
onlarla özdeşleşen evlerinden çıkmak zorunda kaldıkları zaman fikret* evde, evle ne kadar yaşanmışlıkları olduğunu kendi kendine bir daha düşündükten sonra; " anılar, anılar, anılar..." der.
gerçek bir aşkın ardından kalanlar da işte; anılar, anılar, anılardır...
şaşkınlık. günler geçse bile inanamazsınız ayrı düştüğünüze, şaka gibi gelir. çünkü kendinizi hiç ayrı düşünmemişsinizdir. öyle ya büyük bir aşk ne de olsa ayrılığın mümkünü yoktur *...