aslında hiç birşey. yalnızlık sadece. hiçlik. zorla kurcalanan, kafada dönüp duran anılar. şarkılarla hatırlanan.
(bkz: ah bu şarkıların gözü kör olsun)
atılmayan mektuplar, fotoğraflar, sinema biletleri, tokalar ve daha bir sürü şey...
önceleri beraber geçtiğiniz yerden tek başına geçildiği zaman belli belirsiz gelen sevgilinin kokusu... hep uzaklara bakan, dalan gözler. geceleri yastığa başını koymuşken canlanan hatıralar. akabinde akan gözyaşları.
her yeni güne yeni biri olarak başlama isteği. derken geçen 3 sene sonunda bir gün gerçekten unuttuğunu anlamak, seni seven, yanında olan insanlarla mutlu olmaktır, gerçek bir aşkın ardından kalanlar...
"yer yarılsa içine girsem orada huzuru kesin bulurum" diye yaşanacak bir duygu.yaşamadım ama ayrılsam kesinlikle nefes bile alamam herhalde.hayali bile korkunç