Filmlerdeki gibi olmayandir. Gercek ask acidir, acitabildigi kadar da acitir.
iki saate sigdirilan cafcafli sahneler ask degildir. Romantik diye bir erkek, asik olunacak erkek degildir.
Bir sahnede aci cekmek zorla akitilan iki damla yastir. 'gercek' olan ise, biri kalbinizi eline almis bir saga bir sola salliyor hissidir.
rakının son yudumuyla, baş ağrısı başlangıcı arasında düşündüğündür. bazen bu, keşke 2 bira daha alsaydım üstünedir. bazen de şarapla cila mı olur, bunun dibinde tortu var mınakoyimdan ibarettir. bazı zaman da ete kemiğe bürünür. arayıp gelmesini, kokusunu içine çekmeyi istersin ama gece servisleri yoktur. yağan yağmura aldırmadan, paşa paşa gidip bol sirke-sarımsaklısını kaşıklarsın.
sonuç olarak, gerçek aşkın gerçekliğini alkolde eritmek gerekir. sonrasında green grass dinleyip, terlemiş koltukaltlarınızla rahatça sarılıp uyursunuz.
not: ucuz şarap alıcak kadar koduğum fakirlerindenseniz, tortuyu çay süzgeciyle süzebilirsiniz. hafif çay aroması, şarabın tadında anca vantilatör serinliği yaratsa da içilebilir kıvama gelmesi muhtemeldir.
kendinizi ölüm döşeğinde hayal edin ve hayatınıza giren insanlar arasından sadece birini görme şansınız olduğunu düşünün. işte ölmeden önce son kez görmek isteyeceğiniz kişi gerçek aşktır.
Gerçek insan ne olursa olsun hayatındaki adamdan vazgeçememek demektir. Ben o adama gerçekten aşıksam ilerde kocam deme hayalleri kuruyorsam vazgeçmek diye birşey olamaz. iyilik te kötülük te ondan gelsin.
şimdi yanında olmak vardı.
kollarından kaleler yapıp kuş tüyü sevgine uzanmak...
varlığında nefes almak...
grilere bezenmiş hayatın duru sakinliğinle yıkanıp mavilere brünmesi, sonra pamuklara sarınır gibi şefkatine sarınmak...
şimdi var ya şimdi tası tarağı toplayıp bir sen bir ben olmak vardı.
adına, ruhuna tanımlanmış gerçek aşk...
senin diyarında salıvermek lazımdı tüm hasretleri..
günleri, gecelere katıp huzurunla yaşamak vardı.
şimdi...
Yıldırım aşkı diye bir şey yoktur; görür görmez hissedilen aşk değil karşılıklı çekim olabilir. Pek çoğumuz bu tip yargıları kendimiz yaratıyoruz. Gerçekte görünüşü davranışları ve konuşma larıya tam aradığımız gibi birini bulmak yalnızca çekim duymak anlamına gelir. Bu
çekim aşka dönüşebilir ancak bunun için zaman şarttır.
her zaman derim kızla pompayı düşünemiyorsanız aşıksınız. birde başka kız gördüğünüze aşık olduğunuz kızdan birşeyler arıyorsanız ağzınıza sıkılmış demektir. saçını onun gibi mş toplamış, boynu onun gibi mi, somurtuğunda onu gibi mi kaşlarını çatıyor vs vs...
bu zamanda çok zor karşılaşılacak, hatta imkansıza yakın bir olasılıkta olan aşktır. zira günümüz ilişkilerine baktığımızda durum gerçekten çok vahim durumdadır. artık ilişkilerde aşk değil sadece gönül eğlendirme yaşanmaktadır. evet bu acı bir gerçektir. 2000'lerin acınası trajik durumudur. tabiki kimsenin özel hayatına karışacak değiliz. benim ifade etmek istediğim keşke eski o güzel aşklar, masum aşklar günümüzde de yaşanabilse.
Yaşayana kadar, varlığına inanmadığım olaydır. onu görürsünüz, kalbiniz yerinden çıkcakmış gibi olur, nefesiniz kesilir, herşeyi unutup hayallere dalarsınız ve aptalca gülümsersiniz. ama o aynı duyguyu başkasına karşı hissetmektedir. siz onun için ölebilecekken, o, kendisini sevmeyen biriyle, yaşamayı ister. aşk, tek taraflıdır. aşk, bir defa yaşanır. aşk, insanı yaşarken öldürür.