insan olmayı hatırlatan güzel bir adnan yücel şiiridir.
Neyi yaşıyoruz şu anda
Nelerle sığmıyoruz dünyaya
Aşktan
Öfkeye geçiriyoruz birdenbire
Sevinçten üzüntülere
Durgunluktan coşkulara koşuyoruz
Coşkulardan
Mutsuzluğa gömülüyoruz sessizce
Ve yaşıyoruz böylece her yılı
Koskoca bitmez bir saniyede
Bu çelişkili yürüyüşler içinde
Bizden ne kalır ki geriye
Bir ölenle ölebilmek
Bir gülenle gülebilmek
Mutluluğuna sevinmek insanlığın
Kan ağlamak ölümlerine
Ve Afrika´lı kapkara bir acıyı
Duyabilmek bembeyaz yüreğimizde...
--spoiler--
gene üçlü bir ilişki ağı. ve kadın elinden çıktığı her haliyle belli kadınsı bir film. bunu eleştiri olsun diye söylemiyorum. artık sayısını unuttuğumuz erkeksi filmlere kendince bir yanıt belki de daha doğru ifadeyle kadına karşı yapılan ayrımcılığa yanıt. eksikleri olan ama bir ilk film olarak fena bulmadığımı ifadeleyeyim. özellikle devin özgür çınar 'ın performansını beğendim. asıl sorun finalinin zorlama olduğunu düşünmem de galiba. biraz hollywood sinemasına nazire edercesine kotarılan finali filmden kopuk buldum. belki de yakıştıramadım. fakat ne olursa olsun izlenmeyi hak ettiğini düşünüyorum.
--spoiler--
dipnot:(kadınsı duruşa dair) en azından bazı sahnelerde erkeğin kadının yerine kendisini koyup minimal de olsa bir empati yapabilmesi sağlanmış.
10 üzerinden 7!
psikopatça film. aslında bunu yaşayan bir insan için psikopatça gelmeyebilir sanırım bilmiyorum. ama ilginç şekilde anlatmışlar.
biraz gone girl filmini anımsattı ya da bana hatırlattı bilmiyorum. başarılı valla.
bu çelişkili yürüyüşler içinde
bizden ne kalır ki geriye
bir ölenle ölebilmek
bir gülenle gülebilmek
mutluluğuna sevinmek insanlığın
kan ağlamak ölümlerine
ve afrika´lı kapkara bir acıyı
duyabilmek bembeyaz yüreğimizde...