gidenin dönmediği,dönmeyi bile istemediği zamanları anlatan cümledir. kimse geri dönerim diye umut ederek o mahşere gitmedi ve gidipte dönmeyenlerin emanetidir bize bu güzel vatan. hoş dirilip gelseler hepimizin suratına tükürürler ya, neyse... 4 ke3z gittim çanakkaleye her seferinde ruhumun bir parçasını bıraktım. en son seferde bir anzak grubuyla gitmiştim yanlışlıkla. herif bizi anzak grubuna yazmış. akşama kadar onların mezarlarını gezdik,sohbet ettik, savaştan konuştuk. bir yeni zelandalının sözü hiç aklımdan gitmiyor. omzuma dostça dokundu ve dedi ki "sizler çok cesur bir milletsiniz.vatanınızı hep böyle sevin"
bugün bu vatanın olmasını sağlayan aslan yürekli atalarımızın yaptığıdır. dönmeyi düşünmediler çünkü bu vatan onlara emanetti. emanetlerini en iyi şekilde bizlere teslim eden atalarımızın ruhu şad olsun...
bugün savaşın nasıl cereyan ettiğini gösteren ve gaziler derneği'nin büyük bir alışveriş merkezinde kurmuş olduğu dev bir makete rastladım.
ingiliz donanması ağırlıkta olmak üzere itilaf devletleri gerçekten de coğrafyayı çok iyi bir şekilde tespit etmiş ve bin yılların verdiği tecrübe ile çok iyi taktikler geliştirmişler. askeri strateji uzmanı değilim ve bu denli donanımlı gemilerde nasıl askerler vardı,teçhizatları nelerdi, onu da bilemiyorum.. bildiğim karaya adım atmaya çalıştıkları her yerde muazzam, tüyler ürpertecek bir savunma ile karşılaşmış oldukları gerçeğidir. o savunmanın tam ortasında da komutan olarak `mustafa kemal atatürk durmaktadır.
`
sadece bizimle birlikte savaşanlar için değil, bize karşı savaşmak zorunda bırakılanlar için de unutulmaz, kolektif bilinçaltlarında kocaman bir yara olarak duran, belki de dünya tarihinin en kanlı günü.
zira ne zaman çanakkale'de rüzgar estiğinde onların da sizinle birlikte olduğunu bilirsiniz.
dağ, taş, tepe barut, bomba, mermi artıkları ile doludur.
belki de oturduklaır yerde ileri geri sallayanlar bir de kalkıp oraya gitmeli..
malum allah'ın anzak'ı kalkıp her sene binlerce kilometre aşıp, şafak ayini için buralara kadar geliyor.
siz de bi kalkın da bu tarihin yeniden yazıldığı yerde nefes almayı ve ileri geri konuşmayı deneyin hele.
imkansızı imkanlı kılmış, 250 bin şehit vermiş bir toprağın üzerinde oturuyoruz.
bence ölülerin ruhuna biraz saygı.
yoksa duymak istemediğini başkasına söylersen, onu işitirsin.
kurtuluş savaşı sırasında askerden kaçan on binlerce erkeği düşünürsek yanlış olan bir durumdur. yanlış hatırlamıyorsam bu kaçaklarla alakalı mustafa kemal bir yasa çıkarmıştı.
geriye dönmeyi asla düşünmedikleri için kendilerine sonsuz minnet duyduğumuz insanlarımız için hazırlanmış slogan.
an itibariyle "anında geriye dönebilecek hatta en kısa yoldan memleketi terkedebilecek" insan sayısı maalesef azımsanmayacak kadar fazla. bu toprakların gerçek sahibi ırkı, dili ve dini ne olursa olsun asla geri dönmeyi düşünmeyenlerdir. sonsuza kadar huzur içinde yatın.