tabi teraziye konulduğunda asker ölümüne genelde daha çok üzülüyorum. zira askerler savaşçı değil. gönül rızasıyla çatışmaya girmiyor. zorla mecburi hizmetin etkisi olarak giriyorlar. o yüzden onların ölümü daha mazlumca. gerilla ölümüne ise kandırılmışlıklarından dolayı üzülüyorum genelde, ya da devletin ailelerinden öldürüdüğü insanlar yüzünden çıkıp dağa ölüyorlar bu da üzücü. keşke bir kişi bile ölmese insan hayatı bu kadar ucuz olmamalı. o da benim insanım bu da.
türk askerlerinin masum kürt (askerlerine) saldırısı gibi başlıklar seneyemi kaldı acaba,
not: teröriste gerilla diyen hain ağzınada rpg 7 mermisi girsin.
gerilla kelimesinin her şeyden önce bir şerefi vardır.
amerika, israil, avrupa gibi emperyalist ve kapitalist odaklarla ortaklaşa hareket eden bir örgütün militanlarına gerilla demek sosyalizmin yüce ülküsüne büyük hakarettir.
hem en büyük kompradorlar seni besleyecek, hem uyuşturucu ticareti yapacaksın, insanların hayatlarıyla oynayarak onları kandıracak ve kürt türk farketmez canlarını alacaksın... hem de kandırdığın insanlara gerilla diyeceksin?
böyle bir saçmalık olamaz.
bu savaş bu saatten sonra bir ideoloji savaşı değildir artık, bu aptalca laflara karnımız tok.
örgütün fikri temelleri uzun zaman önce çökmüştü zaten. gerisi sadece yoğurdun kaymağı gibidir, salatanın sosu gibidir.
gerillayım demekle gerilla olunsaydı etraf che'lerle, castro'larla dolu olurdu herhalde.
aslında bu sadece kürtlerin ve kürt milliyetçilerinin bu adamlara öykünmesidir.
bunun dışında varlığından itibaren ataerkilliğin ve feodalizmin beşiği olmuş bir coğrafyanın insanına siz dünyaları verseniz de onlar başlarına çoban arayacaklardır.
ki bu kokuşmuşluğa kürt halkının yanı sıra türk halkı da dahildir.
kusura bakmasın kimse ama bu sosyalizm ceketi giymiş şark çakallarının ölümüne hiçbir şekilde üzülemeyeceğim.
bilhassa türk askerinin ölümüne üzülürüm çünkü onlar da parasızlıkları yüzünden devlete boyun eğmek zorunda kalan insanlar.
bu insanlar mecbur mu peki ne kazanılacağı belli olmayan, hiçbir antlaşmaya, centilmenliğe dayanmayan bir savaşta ölmeye?
mecburlar mı komutanlara çay götürmeye, çocuklarına matematik dersi vermeye, kaynanalarını gezdirmeye?
bu bir savaş değildir artık, bu bir oyundur.
bu devletin ve emperyalistlerin bizle oynadığı pis bir kukla oyunudur.
hepimiz bir gün öleceğiz.
benim gönlümden geçen kürt ve türk'ün birbirini öldürmesi değil onlarla dalga geçer gibi oynayıp hayatının karartan hayasızlara karşı birleşerek beraber çarpışarak gerekirse beraberce ölmesidir.
kürtler eğer öcalan'ın boyunduruğundan çıkıp kendi iradeleriyle bir çözüm yaratabilirlerse, silahsızca devletle masaya oturup öcalan, karayılan gibi ahlaksız ve şerefsiz insanları tarihe gömüp bu kan emicileri ve onların yancılarını sırtlarından atabilirlerse devletin de kürtlere her türlü kolaylığı yapıp uzlaşması şart olur.
ölenlere saygım sonsuz. kalanların da yasına saygım sonsuz. ama daha fazla insanın ölmemesi için bir takım radikal çözümler artık düşünülmelidir. bu faşizm, bu cinayet iklimi sonsuza kadar süremez, sürmemelidir.
üstünde hak iddia ettiğimiz toprakları çoğumuz bir kere görmemişizdir ama onlar için ölüyoruz. askerimiz, doktorumuz, öğretmenimiz, sivil vatandaşımız... hepimiz günden güne ölüyoruz, ölmeye devam ediyoruz.
devlet 80 sonrası faşist politikasını bir kenara bırakıp net bir çözüm bulmak, bununla beraber öcalan ve köpeklerine ceza vermek zorundadır!..
sonsuza kadar süremeyeceğine göre bu savaş nerden dönülse kârdır bu saatten sonra. artık insanlar ölmemelidir.
samimi bir çözüm aranılması şarttır!
bu kan davası bizim değildi, hiçbir zaman bizim olmadı.
bu faşizmin hesabını bir gün iki toplumun da sorması dileğiyle.