imkansızdır.
uzağa gitmiyorum.
türkan saylan ve ilhan selçuk hakkında azalarak biterler inşallah temennisinde bulunanlar varken ve onları artı oy ile taçlandıranlar varken imkansızdır.
gözlerini bürüyen şet her neyse, insanlıktan uzak kılınmalı.
bu başlığa verilecek en güzel cevap "misyonerliğin ne olduğunu biliyormusunuz" olacaktır.Soru cümlesi oldu ama, cevap mahiyetindedir.nihayetinde bu zihniyete misyonerliği anlatmak bir gericiye(!) bilimi ve sanatı anlatmaktan daha zordur.Kaldıki türkan saylan denen zat ne yapmışda bilime hizmet etmiş diyede sorası geliyor insanın.
zordur. lakin, imkansız değildir. konunun özünde fanatizm mevcuttur. ülkemde sağ sola, sol da sağa bu fanatizmi dayatır. iki arada bir derede kalırsın. karşı görüşte bellediğin insanın ölümünden medet umar vaziyete düşmek kafadan berbat bir düşünce sistemsizliğidir. bir zaman sosyalist bir dostta muhsin yazıcıoğlu'nun helikopterinin düşmesinden memnuniyetliliği yüz kilometre öteden anlaşılcak şekilde sevinç nidaları atıyordu. sosyalist dostu, bir insanın kötü/ üzücü ve talihsiz şekilde ölümünden medet ummasının akabinde fırçaladığımı anımsamaktayım.
karşı görüşle ötekileştirilen insanın ölümünden medet ummak...iyice, düşünelim bunu. ölümden medet umar halde gezmek! insancıllığın reddi açısından işin son raddesi olsa gerek!
kendi dinini bilmeyen, öğrenmeyen, sorgulamayan, araştırmayan, öğrenmekten korkan birisine neyi öğreteceksin ki? arapça kuran okuyup türkçe mealini bilmeyen, kuran'da ne yazdığını anlamayıp yalandan atıp tutan adama ne katabilirsin ki fazladan?
Tüm gücümüzle bunun için çalışmalıyız, sanatın ve teknolojinin "şeytan" araçları olmadığını, onların "geri kafalı" olduklarını kibar bir üslupla anlatmalıyız.