akp hükümetinin 3 milyar euro ve avrupa'ya vizesiz seyahat karşılığı imza attığı ihanettir. maalesef bunu da yaptılar...
"göçmen kabul etmek vatana ihanettir" filan demiyoruz. ülkemizde kalmak istemeyen, şu veya bu yolla avrupa'ya giden göçmenleri geri kabul etmek, ülkemizi açık cezaevi, toplama kampı durumuna düşürmek vatana ihanettir diyoruz.
avrupa göçmen istemiyorsa suriye sorununa çözüm bulmalıdır. işte bu kadar basit!.. fakat ne oldu? akp avrupa'nın elini rahatlattı.. artık geleni bize postalayabileceklerini bildiklerine göre, suriye sorunu sittin sene çözülmez. yetmez, diğer islam ülkelerini de gönül rahatlığıyla karıştırabilirler... nasıl olsa ana göç rotası türkiye'den geçiyor ve de geleni geri gönderme imkanları oldu akp sayesinde...
karşılığında ne elde ettik? 3 milyar euro? geçiniz... vize? valla sözlerinden dönmezlerse ekim 2016'da... peki vize muafiyeti ne işimize yarayacak? vize muafiyeti oturma ve çalışma izni anlamına gelmez. sadece avrupa'ya turistik veya iş amaçlı gidenlerin işini kolaylaştırır o kadar.. iyi bir şey midir? elbette iyidir ama böyle bir bedel karşılığında değil.
yalnız çok çok iyi kontrol edilmediği takdirde baş ağırtacak, hemde çok baş ağırtacak bir olaydır...
ben akp'li değilim ama öyle yada böyle akp %50 oy alıyor. bu %50 oyu veren vatandaşlardan tek ricam devlet meselerine biraz daha derin bakması, destekledikleri siyasi partiye "biat" etmek yerine korkmadan eleştirmeleri en azından soru sormalarıdır. peygamber değil kimse, hiçbir siyasi parti de allah'ın kitabı değil. madem iradenizin temsili olarak ülkeyi yöneten bir siyasi parti var, lütfen andaval olmayın. okuyun öğrenin, bu işlerin şakası yok. sen 1 milyon suriye'liyi toprağına aldığın zaman evet "iyilik" yapmış oluyorsun ama dezavantajlarını da göz önünde bulundurun kardeşim. biat etmeyin, kontrol edin. gerçekten bir iradeniz varsa, bu siyasi parti gerçekten sizin iradenizse kontrol edeceksiniz, biat etmeyeceksiniz.
sen normal bir vatandaş olarak, turistik geziyle diyelim bir avrupa ülkesine gittin vizesiz olarak, adamlar sınır kapısında seni ülkeye almayıp gerisin geriye gönderebilecek göçmen olarak geldiğinden şüphelenirlerse (mesela ingiltere bunu vizen olsa bile yapıyor senelerdir). ee tabi bu durumda turizm firmasına veya uçak biletine verdiğin tüm para da götüne girecek...
böyle yüzlerce hatta binlerce olay olacak göreceksiniz, ekim 2016'dan sonra. kurunun yanında yaş da yanacak.
bu noktada son durumu öğrenmemiş olduğumu anladım. zira lafını ettiğimiz meş'um geri kabul anlaşması zaten 16 aralık 2013'te imzalanmış ve 7 mayıs 2014 tarihinde resmi gazetede yayınlanmış!...
yazıklar olsun!.. avrupalılar bu anlaşmaya karşılık ne vermişler? efendim vize muafiyeti 2018'e kadar tartışılacakmış filan falan... vize muafiyeti, yerleşme ve çalışma serbestiiği değildir. sadece avrupa'ya iş veya turistik gezi amacıyla gidecek olanların vizesiz seyahat yapmasını sağlar. bunun için böyle bir anlaşmaya imza atılır mı?
durumun böyle olduğu kesin. kesin olmayan ise anlaşma imzalandığı halde avrupalıların halen kapımızda ne aradığıdır. emin değilim ama anladığım kadarıyla türkiye geri kabul anlaşmasının yükümlülüklerini (göçmenlerin iadesinin kabulü) yerine getirmek konusunda ayak sürüyormuş...
akp iktidarı böyle bir iktidar işte... eskiden türkiye ciddi bir ülkeydi. bir anlaşmaya ya imza atmaz veya atarsa gereğini yerine getirirdi. hoş, şu koşullar altında gereğini yerine getirmemek yine de iyidir ama suriye krizinin sürdüğü 2013 yılında böyle bir anlaşmaya imza atmak neyin nesidir?
Bende diyorum bayram değil seyran değil Merkel balım geliyormuş, geri kabul de neymiş ulan bu ab. Yıllarımızı yedi etüdü büyüdü diye.az politika dan anlıyorsa hükümet, AB'nin kendi yarattıklarının sonuçlarına katlanması için böyle bir anlaşma imzalamamalı ve mümkünse sahil güvenlik botlarını 1 kaç ay bakıma almalıdır.
Bırakınız şimdi onlar düşünsün.
kesinlikle kabul edilmemesi gereken anlaşmadır. avrupa'ya ne kadar çok mülteci giderse bize faydadır. onlar orada rahat edip orada burada iç savaş çıkarak cezası türk milleti çekecek. kimse kusura bakmasın kardeşim bu savaşa taraf olan herkes bu mültecileri alacak. kaçamazsınız. eğer türkiye bu anlaşmayı imzalarsa akp en az yüzde 2-3 oy kaybeder. yüzde 1 in bile kritik olduğu bugünlerde akp'nin siyasi intiharı olur.
doğrudur. ve davidoğlu da bu anlaşmaya yalamalık yapıyordur. ayrıca merkel kaltağı seçim öncesi bir anda türkiye ye gelmesi bu sebeptendir. yine aynı kaltak para karşılığı ya da başka saçma sapan ülkeyi oyalamak için başka teklifle kabul ettireceği gerçektir.
suriye'deki savaşa benzin döken bizzat kendisi olduğu halde, kendisine nobel verilmedi diye sızlanan malum şahsın, imza atıp atmayacağı merak konusu olan ihanettir.
bakın, avrupalılar istiyorlar ki avrupa'ya göç etmek isteyen insanları engellemek için itip, kakan, skandal görüntülere, insanlık dramlarına sebep olan taraf türkiye olsun!... yetmez, bir şekilde göçenleri de geri kabul etsin!... ülkemiz açık cezaevine dönsün!..
eğer dedikleri yapılırsa, yurtiçinde tutmak için itip kakmak zorunda kalacağımız mültecilerin görüntülerini "aha da türkiye insanlara böyle davranıyor" diye servis edenler yine bu iki yüzlü avrupalılar olacaktır!..
vizelerin kaldırılması karşılığında böyle bir anlaşmaya imza atmak vatana ihanettir.
ab'nin dayattığı, mültecilerin göç için çıkış yaptığı son ab üyesi olmayan ülkeye (yani türkiye'ye!) iadesi şartını getiren geri kabul anlaşmasının imzalanmasının vatana ihanet olmasıdır.
ab'nin derdi ne? türkiye'yi dev bir mülteci cenneti (!) haline getirmek (sanki yeteri kadar gelmemiş gibi!), kışkırtıcılığını yaptıkları suriye krizinden etkilenmeden çıkmak!...
davutoğlu ab'nin türk vatandaşlarına uyguladığı vizeyi kaldırması halinde anlaşmayı imzalayabileceklerini söylüyor:
söz konusu zihniyetin geçmiş performansları herkesin malumudur.vizeler kalkmadan bile anlaşmayı imzalarlarsa şaşırmam ki bana göre suriye ve ırak krizleri bitmeden, ab vizeyi kaldırsa dahi söz konusu anlaşmayı imzalamak vatana ihanettir.