Alman oyun yazarı, yazdığı ilk oyunlarında seyircinin tepkisini çekti. 1893'te oynanan Die Wiber (Dokumacılar) ile uluslararası bir üne kavuştu. Oyun ''yıkıcı'' bulunarak yasaklandı. 1912'de Nobel edebiyat ödülünü kazandı. Oyunlarında acı çeken insanları çevre ilişkileri ve psikolojik yapılarıyla ustalıkla tasvir etmiştir. Eselerinin türkçe çevirileri: Kunduz Kürk, Güneş Batarken, elga, hat bekçisi, thiel, rose bernd, dokumacıların isyanı, fareler, sevgili wanda.
1912 yılında aldığı nobel edebiyat ödülü gerekçesi şu şekilde deklere edilmiştir;
"Tiyatro dünyasındaki üretkenliği, çeşitli ve sıra dışı üretimleri için."
- 'sıra dışı üretimleri' derken şu örnek oldukça çarpıcıdır;
Dram yazarlığı bir skandalla başlayan Gerhart Hauptmann'ın, "Güneş Doğarken" adlı piyesinin ilk kez sahnelendiği Berlin'deki büyük tiyatro binası'nda, eseri locasından izleyen imparator II. Wilhelm, tiyatroyu oyun tamamlanmadan terk etmiş ve locasını iptal ettirmişti. yazar, aynı esriyle muhafazakar alman yurttaşlarının da sert protestolarıyla karşılaşmıştı.
bu eserde, aniden servete kavuşan bir köylü aile, sınıf atlamanın buhranı ile alkole düşüyor ve toplumsal kuralların hemen hepsini hiçe sayıyordu. bunun ötesinde, tepkinin asıl nedeni; eserin günlük dili kullanarak serbest bir cinselliği tüm çıplaklığıyla tasvir etmesiydi.