iran sinemasının yükselen isimlerinden, "Sarhoş Atlar Zamanı" ile tanınan Bahman Ghobadi'nin filmi. Konusu kürt bir şairin nesillere yayılan hikayesi olan filmde Monica Bellucci aşık rolünde. Yılmaz Erdoğan, Belçim Bilgin ve Beren Saat'in de rol aldığı filmde Wild Bunch ile birlikte Beşiktaş Kültür Merkezi'nin de ortak yapımcılardan olması tartışma yaratacak gibi görünüyor. Rüya gibi görüntülere sahip olan filmin dünya prömiyeri 12 Eylül'de Toronto'da yapılacak.
Bahman Ghobadi nin türkiyedeki ilk filmi. dünyaca ünlü oyuncu Monica Bellucci beren saat in annesi rolünde. ee merakla vizyona girmesini bekliyoruz. lakin sinema eleştirmenleri (ne demekse artık) filmi ağır bir dille eleştirmişlerdir. bekleyelim görelim.
alışılmışın dışında bir bahman ghobadi filmi.
popüler oyuncular var her şeyden önce.
görüntü yönetmeni ödülü hak ediyor, her kare başarılı. ancak senaryo biraz yavan. politik bir konu (iran devrimi) fon olarak kullanılıyor, ve sahel'in biyografisi değil değil şöförün aşkı anlatılıyor bence.
yönetmenin eski filmlerine atıf yapan kaplumbağa ve at metaforlarının kullanımı fantastik olmuş.
beren saat'in kontakt lens taktığını yakım çekimde fark edince şaşırdım, belirginleştirmek içindir belki. monica bellucci iyi oyuncu ve tabii cesur. rolün hakkını verdi. yılmaz erdoğan ve Behrouz Vossoughi de iyiydi. belçim erdoğan, beran saat, caner cindoruk göze batmadı.
sinemada bahman ghobadi filmi seyredeceğim diye sevinmiştim ancak film bittiğinde akılda o görsellik dışında bir şey kalmıyor. biz buna alışkın değiliz. o yüzden de yeterli gelmiyor film.
son olarak da: bkm'nin olduğu her yerde belçim erdoğan'ı görmek zorunda mıyım? güzel olabilir, çok iyi de olabilir ama torpil değil mi şimdi bu? art niyet ararım ben arkadaş.
iranlı Şair sadegh kamangar'ın yaşadıklarının konu olduğu bahman ghobadi'nin etkileyici filmidir. kamera açıları, ışıklandırmalar, mekanlar nefisti. yönetmen resmen döktürmüştür. yapılanları, anlatılmak istenenleri sembolik çerçevelerle anlatmıştır ve bu da kişinin hayal gücüne izin verip filmi diğer klasiklerinden ayırmıştır. misal işkence sahnesinde adamın nasıl itilip kakıldığı gösterilmez sadece gölgeler vardır veya sürüklenen ayak bilekleri...
--spoiler--
Yılmaz erdoğan'ın sırf monica belluci'nin rujuna yaptıkları için bile izlenir bu film.
--spoiler--
--spoiler--
filmde 30 yıldır öldüğünü sandığı erkeğin sırtına kendi şiirini işler kadın. erkek ise utancı ve bitmişliğinden yüzünü bile gösteremez sırtını döner sadece. sevdiğinin ellerinin sırtına dokunuşlarıdır sadece, 30 yıl hapishanelerde direnmesinin ödülü.
--spoiler--
Bir bahman ghodai filmi. Yılmaz Erdoğan ve Monica belluci nin oyunculuğu birbirine yakışmış. Eleştiriler alsa da güzel filmdir. Ancak yönetmenin diğer filmlerinin daha güzel olduğu söylenir. Filmde Muhalif bir şairin devrim sonrası hayatı irdelenmiştir. Mutluluk filme neredeyse hiç uğramamış.
Etkileyici,psikolojisi ağır bir film. Filmin siyasi olduğu kadar duygusal yönleri de çok güzel ve derinden işlenmiş. Yılmaz erdoğan'ın aşık olduğu kadının rujunu ağlayarak öpmesi en derin sahnelerden biriydi.
Dün star tv nin 23.45 de yayınlamasıyla, tüm aile bireylerimlen birlikte izlemeye başladığım, 30. Dakkasında aile bireylerimin sıkıntıdan ağlamaya başladıklarını görünce kapattığım film. Lakin yılmaz erdoğan ın tipine ailecek haykırdık ya.. Bi peruk insanda bu kadar mı komik durur.. iyi ki yılmaz erdoğan ın saçı yokmuş dedim yoksa her gördüğümde karnım ağrırdı gülmekten. Neyse sonuç olarak filmden hiç bir şey anlamadım, tek başıma olsaydım sonuna kadar izlerdim de aile bireylerim olunca dayanamadım tabi.. Hayır.