gereğinden fazla abartılmış ve abartılan filmler

entry130 galeri0
    78.
  1. v for vendetta.
    avatar.
    testere.

    herkes nasıl bayıla bayıla izliyor anlamıyorum.
    1 ...
  2. 77.
  3. 76.
  4. avatar
    the tourist
    taxi driver
    sanctum
    edit:fight club,v for vandetta,inception,500 days of summer yazanları ise anlamıyorum.oha esretin bedeli yazan var.
    0 ...
  5. 75.
  6. 74.
  7. 73.
  8. paranormal activity'dir. Almışlar bir tane el kamerası evin her yerini çekmişler film yapmışlar. Neymiş efendim çok korkunçmuş, tek başına izleyene de para veriyorlarmış hayatımda izlediğim ( yarısında kapattım ) en saçma filmdir.
    1 ...
  9. 72.
  10. 71.
  11. 70.
  12. 69.
  13. 68.
  14. 67.
  15. 66.
  16. 65.
  17. 64.
  18. 63.
  19. seri eksi verilesi entrylerle dolu başlık. 10 saniye kuralı yüzünden bir eksiden sonra sıkılıyor insan.
    4 ...
  20. 62.
  21. av mevsimidir. sinemaya verilmiş olan paraya yazıktır, günahtır.
    0 ...
  22. 61.
  23. 60.
  24. 59.
  25. çoğu christopher nolan filmleri. başta ınception ve batman filmleri. memento ve prestik bir kenara. adama spielberg, lynch, scorsese ya da coppola muamelesi yapılıyor resmen. hadi hollywood'un kendi içinde bir döngüsü var, para var, sırtta sıvazlanıyor ama bizimkilere, özellikle eleştirmenlere ne oluyor anlamak güç? ınception; matrix, hatta avatar çakması olan, doğru bir noktaya odaklanamamış, dağınık ve en önemlisi gerçek bir duyguya değil mekanik bir duyguya sahip olan, boşa gürültü nedeni -kafa ütüleyen bir filmdi. özellikle son sahnelerin fazla uzatıldığını anlamak için çok çaba göstermeye gerek yok.

    birde avatar var ki o upuzun bir mesele. sinemanın belki de temel öğesi olan 'hikaye'yi - senaryoyu yok say, kof ve kokuşmuş bir zemin seç, ve paraları düdüklemek için bol bol cila sür üstüne! bizde gidip izleyelim.

    bir iki uçan canavar gördük diye yerlere göklere sığdıramamakta neyin nesi? şişir babam şişir. bari biraz senaryo üzerinde kafa yorulsaydı, zeka pırıltısı adına birazcık yenilik olsaydı. görselliğe bu kadar yüklenmek, sinema sanatçılığından çok teknoloji uzmanlığına giriyor. diğerleri tepe-taklak!

    ayrıca sıkıcı ve yersiz uzun bir filmdi bu, sinemada sıkılanların sayısı sıkılmayanlardan fazlaydı desem? elin faşisti, sinema sanatını teknoloji / bilgisayar efekti yüklü kafa şişiren filmlerle linç etme ve amerikalı obez ergenlerinin - imdb gençliğinin seviyesine düşürme, yani yok etme derdinde (birde, artık modası geçmiş filmleri tekrardan 3-d'ye uyarlamak bir yana bundan sonra tüm filmler 3-d olmalı diyor cameron efendi!), koyunlarda normal bilet fiyatının neredeyse iki katı olan bu 3-d filmlere para yatırıp beyinlerine ot yüklemeye gidiyorlar. yazık!

    gişe filmi mantığı da bir yere kadar. avatar gibi filmleri 'sanat sineması'nın içine dahil etmek mümkünde değil, zaten öyle bir derdi de yok; seyircinin de yapanın da. ama kendini bu kadar soyutlaması, yani bir bakıma filmden çok 'bilgisayar oyunu' yaratma mantığı hangi amaç doğrultusunda olabilir acaba?

    eskiden gişe için yapılan hollywood filmlerinde en azından sanata dair birkaç kırıntı bile görebiliyorken, kapitalizmin sanata el sürüp 'faşist sinema' mantığını harekete geçirmesi, sinemanın geleceği açısından 'sakat' bir yolu işaret ediyor, benden söylemesi! insanın içinden bu tür pop-corn filmlere gitmeyin demesi geliyor ama insanlar eğlenmeyi seviyor, bende seviyorum, herkes seviyor, seviyor da sanat kimsenin umurunda değil, bu nasıl olacak? oysa salt görselliğe sırtını yaslamayan zeki işlerle de eğlenebiliriz.

    teknolojinin sinemanın içine sızmasına karşı değilim, modern çağın bir bakıma gerekliliği. ama onu nasıl kullandığı asıl önemli mesele, yani sinemanın tüm temel özelliklerini yok etmesine ve bunun kendi içinde olması bir kenara, bu tarz bir 'akım' başlatmasına karşıyım (hollywood filmleri ve algılayış ortada). sonuçta büyük bütçeyle sanatsal bir filmde çekilebilir, sanatsaldan kastım en azından sinemanın temel erdemini barındıran özellikler... hatta, minimalist / sanat filmi dediğimiz eserlerden bazıları neden 3-d yapılmıyor sorusu bile sorulabilir. sinema dergisi'nde uygar şirin'in köşesinde yazdığı böyle bir yazı vardı bu arada, sonuna kadar katılıyorum o yazıya. sahilde yürüyen bir adamı tek planda 3-d izlemek, o kareye dokunmak; 3-d asıl amacına o zaman ulaşacak bence, avatar'la değil!.

    (bkz: sanctum)
    2 ...
  26. 58.
  27. 57.
  28. (bkz: black swan) (bkz: avatar) black swanin 40 dakikasında uyudum o derece sıkıldım konu güzel ama kurgu daha heyecanlı hale getirilebilirdi diye düşünüyorum heyecanlı kısımlar çok anlık, merakı uyandırmıyor yani. avatar da verilen emek hariç övgüyü hak etmiyor bence.
    1 ...
  29. 56.
  30. ıssız adam.
    filmi zar zor izledim. ama sonuna kadar izledim.

    ya allahının aşkına o nebçim bi filmdi öyle. herkeste bi ahhh ohhhh uuuu hatta sonrasında ığğğığığ diye ağlak bi vaziyet.

    film güzel değil. hatta hiç güzel değil. gereksiz bir sürü sahne var. konusu iyi olabilir ama anlatamamışlar.

    duygusala bağlayacaz diye gereksiz repliklerle dolu. neden sevildi bu kadar? sevişme sahneleri açık açık da ondan.

    yurdum abazanları anca yabancı filmlerde gördüğü için o sahneleri türk filmi olunca kendinden geçti. filmin sonlarında bir hüzün havası yaratılmaya çalışılmış. bi gidin diyorum efendim bi gidin. yeşilçam filmleri bile bundan bin kat iyiydi. ben güldüm bu filmde. komik çünkü. çağan ırmağın en dandik filmi ama çok izlendi.

    çok izlenmesi kaliteli olduğunu göstermiyor. bu yanılgıya düşmeyin.
    3 ...
  31. 55.
  32. 54.
  33. forrest gump kesinlikle.

    +oğlum forrest gump ı izledin mi la fena film ha.
    -yok izlemedim konusu ne?
    +bi adam var işte yarım akıllı biraz onun hayatını anlatıyo
    -hı bakarım bi ara.
    +izliyom izliyom doymuyom kanka 5 kere izledim.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük