Aliye (final)
Krıtasiye açılışı yapılıyordur. Üç verdim bes aldım hayırlı olsunlar arasında bir genç kadraja girer
-selvi sokak nerde acaba?
diye Müco'ya sorar.
O da
-burdan çık dümdüz git ilk değil ikinci sağa dön.
diyerek cevap verir. Genç çıkar gider. Senariste gıpta edilir vs.
the lake house filminde alex wyler'in babasi simon wyler kendinden hep üçüncü şahıs olarak bahsetmektedir. benim buna takıldığım gibi alex te takılmış olacak ki o da babasına sorar "baba sen neden kendinden hep üçüncü şahıs olarak bahsediyorsun" der.heh tamam işte bunun altından bişey çıkacak, seyirciye bi dumur yapacaklar diyorsunuz ama malesef fos çıkıyor.
Lavlar bütün şehri kaplamak üzeredir, Tommy lee jones olaya el koyucudur, lavların akısını kesmek için beton bloklar ister. Bloklar tırlarla gelir ama Jones betonları az bulur ve sorumluya söylenmeye başlar
-Bunlarla bu şeyi durdurmamız imkansız. Şuraya baksana burda ancak 70 tır var.
(işte gereksiz bölüm) Sorumlu hemen atılır.
-72
büyük ajan robert redford'un başı, ibrikçi ajan bishop (brad pitt) yüzünden derttedir. Bir operasyonla tam emeklilik öncesi sorguya alınır. Toplantı sırasıda robert bi' ara dışarı çıkar. Sorgu ajanları kendi aralarında konuşurken ajan smith kılıklı bir mensup elleriyle aptal bi hareket yaparak "çok acıktım" der; senarist alkışlanır tabii smith'in de oyunculuğu ihmal edilmez atılmaz*.
teşkilattan ayrılan ve daha gizli bir milli teşkilata giren kahramanımız (adını hatırlamıyorum esat ya da rıfat olabilir*) eski bir terörist ve oğuz beyle toplantı halindedir. Oğuz Bey'imiz birden operasyon kararı alır herkes ayağa kalkar "haydin gidiyoruz" komutu eşliğinde kareden çıkılırken eski terörist yeni teşkilat mensubu karakterimiz "durun yau ayakkabılarımı giyiyim" der ve ayyakabılar giyildikten sonra operasyona girişilirken hakikiinsomnia yine senaristin zekasına hayran kendinden geçmiştir.
edit: kahramanımızın ismini aras olarak düzeltiyorum, paleface'e müteşekkirim*