yanlış anlaşılmasında kendi payına savaşanı sikiyimdir.
kimle niye savaşıcam lan? bir tane sebep yok orta da. en yakınlarını askerlikten muhaf tutmuş bir adamın egoları yüzünden mi? savaşırsam siksinler.
korktular, korkuyorlar gibi salak saçma söylemlere ise götümle gülmekteyim. bu tarz ithamlarda bulunan yiğitler hele bir o zaman gelsin, kimin topuklarını götüne vuracağı belli olur.
gerçi savaş falan çıkacağından değil de işte çıktığını varsayarsak diye yapıyoruz yorumlarımızı, zira bu adamın yalandan aksiyonlarına karnımız tok. ne kadar delikanlı olduğunu terörle mücadelesinde zaten görüyoruz. lafla peynir gemisi yürüse fareler titaniği karadan yürütürlerdi. habire saldırıları kınamaktan başka ne yaptı sayın başbakan bilen varsa beri gelsin.
aman cumaya gittik gelince terörün çaresine bakıcaz
doğu akdeniz'de bulunan 14 (yazı ile on dört) trilyon dolar değerindeki kanıtlanmış petrol ve doğalgazı bize zırnık koklatmadan burnumuzun dibinden almaya kalkarlarsa elbette ki bu sözü sonuna kadar savunuruz. türkiye bir çadır devleti değildir.
Ateistleri bil hayli korkutmuş olan açıklamadır. her ne kadar uzun süreli bir savaş olacağını düşünmesem de türkiye'deki ateistlerin bu süreçte daha büyük yaygaralar koparmasını bekliyoruz.
(bkz: hepimiz ölücez)*
bütün iyi komutanları içeri atmışken 'gerekirse israil'le savaşırız!' denilmesi çok inandırıcı gerçekten. her şey şov amaçlı yeter artık! o kadar sevmiyorsan israil'i önce füze kalkanlarına izin verme!
sınırımız olmayan israil'le, havada ve denizde savaşırız anlamında anlaşılması gereken siyasi atraksiyon. amaç, israil'de yönetim içinde, filsitin devleti konusunda taviz verilmesi için, fikir ayrılıkları yaratmak veya derinleştirmektir. abd'nin türkiye'nin, ya da iktidarın israil'e karşı siyasi salvolara ses çıkarmaması dikkat çekicidir. abd'nin füze kalkanı projesine topraklarımızı açan, libya'ya yapılan operasyonlara katılan ve suriye'ye karşı abd'nin koç başı olmaya soyunan bir iktidarın, abd desteğini arkasına almasından cesaretlenerek, israil'e kafa tutar görünmenin dozunu artırdığını ve ülkedeki terör belasını unuttuğunu görüyoruz. israil, abd'nin kendisine karşı türkiye'yi baskı aracı olarak kullandığının farkındadır. mavi marmara baskını, aslında siyonizmin abd'ye örtülü bir mesajıdır. israil'li bir komutanın abd'nin bop projesine karşı, radikal islamın iktidara gelmesi endişesiyle "arap baharı, arap kışına dönebilir" diye eleştiride bulunması, abd ve israil arasındaki görüş farklarını kanıtlamaktadır. erdoğan'ın bu endişeyi gidermek için, mısır'da araplara "laik olun" çağrısında bulunması bu anlamda okunmalıdır. türkiye israil'e baskı yaparken ve filistin'de taviz vermeye iknaya çalışırken, obama da bugün filistin'lilere "devlet kurmak istiyorsanız, israil ile anlaşmanız gerekir" diye ayar veriyordu. amaç bellidir. israil'in şartlarını kabul etmiş bir filistin devleti kurulması. bütün bunlar, israil'deki fanatik sağcı iktidarın ve hamas'ın aşırılıklarını törpüleyerek, tarafları bu asgari müşterekte buluşturmak hedefine yöneliktir. ortadoğu yeniden dizayn edilirken, filistin'in bundan ayrık tutulması düşünülemez. erdoğan'ın "israil halkıyla sorunumuz yok, sorun yönetimiyledir" demesinin ardında yatan gerçek budur. özetle, bop eşbaşkanı, abd çizginde elinden geleni yapıyor. o halde, siyaseten nemalanmak için "gerekirse savaşırız" atraksiyonu yapmaya kendisini haklı görüyor olmalı. abd'nin, ciddi bir söz olmadığını bildiği bu nemalanma çabasını hoşgördüğü o kadar açık ki.
biraz aklı başında, gözü açık, düşünme kabiliyeti olan her insanın götüyle güleceği demeç.
abd'nin böyle bişeye asla izin vermeyeceğini kendisi de çok iyi bildiği halde başbakan bu israil olayını dibine kadar kullanıyor iç politikada. olay tamamen şov beyler, sakin.
sabah sabah güldürmüştür. bu saatte de gülümsetmiştir. tabi paşam, sen iste sevişir üç çocuk yapar, israille savaşa bile göndeririz.
ama ben yine de savaşma seviş ya da sıvış diyorum. teknoloji diyorum sen anla koçum.
sözlükteki yahudi yalakası zibidi laikçileri bil hayli rahatsız etmiş olan açıklamadır. türk silahlı kuvvetleri dünya'nın 3. en büyük silahlı kuvvetleridir. israil ise bu sıranın çok daha altındadır. atom bombasını ise zaten atamazlar, o iş o kadar kolay değil. böyle bir şey olursa savaş çok daha büyür ve iki devlette yok olur, kimse böyle bi şeye yanaşmaz. yani lafın kısası gerekirse büyük ihtimalle türkiye'nin kazanacağı savaş olacaktır.