inşallah, asparagastır. bir dahaki sefere boyun kırar bu. kimbilir kaç kadın, bu adam yüzünden ortopedi servislerinde yattı. kadıncağız bu yaşa kadar, arabalardan korkup, yeşil ışıkta yaya geçidinden, üst geçitten geçmiştir, şu başına gelene bak. bu adam yaya trafiğine çıkmamalı.
olay bir dağ evinde geçer. şimdi, gelen gürültüler üzerine damat dışarı çıkar. ayı da arka kapıdan dolaşır ve içeri girer. gelinin belini kırar ve kaçar. derdin ne senin yaaaa?
Çoban Musa, kendini bildi bileli köyün çobanıydı. Artık 40 ına merdiven dayamıştı. Sabahın ilk ışıklarıyla hayvanları meraya götürüyor, akşam hava kararırken köye dönüyordu. Köyün dışındaki tek göz kulübesinde yalnız başına yaşıyordu. Musa nın durumuna acıyan köyün yaşlıları, onu kocası trafik kazasında ölen ve genç yaşında dul kalan Fadime ile evlendirmeye karar verdiler. Musa nın ve Fadime nin bu karara itirazı olmayınca, hemen düğün kuruldu.
Karyoladan yuvarlandılar
Gelin ile damat, düğünden sonra odalarına kapandılar. Ancak çoban Musa, daha odaya girer girmez Fadime ye saldırdı. ilk başlarda bu Fadime nin de hoşuna gitmişti. Oda adeta savaş alanına dönmüştü. Bir ara nasıl olduysa ikisi birden karyoladan yuvarlandılar ve 90 kiloluk Musa nın altında kalan Fadime acı bir çığlık attı. Belinde müthiş bir ağrı vardı ve kıpırdayamıyordu. Musa hemen köylülerden yardım istedi. Fadime apar topar kasabaya hastaneye götürüldü.
Yılların birikimiyle saldırmış!
TAZE gelinin yapılan muayenesinde belinde kırık tespit edildi. Gözünü hastanede açan ve belki de bir daha yürüyemeyecek olan Fadime, iki gözü iki çeşme ağlayarak, "Beni bir daha o adama vermeyin" diye doktorlara yalvarırken, hastane polisi de Musa nın ifadesini aldı. Şaşkınlığını üzerinden atamayan çoban Musa, "Hep yalnız yaşadım. Elime kadın eli değmedi. Yılların birikimiyle saldırmışım. Gerisini hatırlamıyorum" dedi.
hatunun üzerine doğrudan atlamış demek ki, eğer doğruysa ayılığın ötesidir yahu insan sevdiğine bunu nasıl yapabilir ki o kadar yıl beklemişsin sakin olmak lazım.
150cm boyuna, 40kg ağırlığına ve 45cm bel ölçüsüne bakmadan 195cm boyunda ve 120kg ağırlığında bir yiğide gönül veren gelinin bu olayda hiç mi suçu yoktur.
Bir dev gibi seviyordu dev.
Ve elleri öyle büyük işler için
hazırlanmıştı ki devin,
yapamazdı yapısını,
çalamazdı kapısını
bahçesinde ebruliiii
hanımeli
açan evin.