sahte bir sevgi görmektense hiç sevilmemiş olmayı yeğlerdim.
konuya dönersek illa ki seven çıkacaktır, sorunu kendinde arama. bunları düşünmek yerine kendini geliştirmek için zaman ayır.
ama çok takılıyorsan tavsiyem olsun.
bak bi aynaya kıyafet mi kötü? tarz yap. kaşlar bitişik mi? aldır. küpe taksam olur mu? tak. yüzüne bakım yap, parfümsüz çıkma. değişimden çekinme. Sahteden de olsa bir sevgi elde edersin, değeri ne olur orasını bilemem.
şaka bi yana hayatta sevilmeyi bekliyorsan kendine güvenin yoktur. anladığım kadarıyla sürekli birilerine yürümüşsün arkadaş çevreni genişler sırf sevgili için birilerine yavşama sal gitsin çıkar karşına birileri.
ben merak ettim. çok düşündüm. bir açıksözlü olunca sevilmiyorsun iki daha flörtte bile evlenmiş edasıyla fedakarlık bekleyenlere fedakarlık göstermeyince sevilmiyorsun, üç gidiyorum dediklerin de "güle güle" deyince sevilmiyorsun ama hatırlanıyorsun. sevmek özgüven ve karşılıklı fedakarlık işidir. eğer sevilmiyorsak, özgüven ve fedakarlıktan taviz vermek istemiyoruz demektir. ben şahsen öyleyim, aşkın bilimsel manada da ruh hastalığı boyutu olduğunu düşününce, tekrar delirmek istemiyorum. sevilmemek daha mantıklı geliyor. hayatımda daha cesur kararlar verebiliyorum çünkü "arkamda bekleyenim yok" dolayısıyla korkacağım da bir şey yok. kafam on numara rahat. ben 40'ımı devirmeden fedakarlık etmeyi düşünmüyorum. önce ortalama 60-80 yıllık hayatımın 40'ını kendime feda edip " 40'ım çıktı" diyeceğim. heheh öyle bir 40'ım çıktı saplantım yok ama en azından 40'ıma kadar kendime yaşayacağım. ondan sonra tekrar düşüneceğim acaba gerçekten fedakarlık etmeye gerek var mı diye.
Herkes nasıl birlik olup ilk entry sahibi yazara çözümler sunup tavsiyeler veriyor.
Sanırım sevilmeme durumu herbirimizi hayatımızın bir bölümde olsa da etkilemişe benziyor. Öyle olmasa bile doğduğumuzdan itibaren taşıdığımız içsel bir korku ya da tecrübe gibi bir şey sanırım sevgisizlik ve bu da ona aşina olmamıza neden oluyor. Lütfen birbirimizi sevelim ve üzülmeyelim.