Pek güzel bir başlık olmuş, pek beğendim. Yazıyı okurken, pembe gözlük takmış gibi hissettim kendimi. Meğer biz, gülen cemaatini ne kadar yanlış tanıyormuşuz. Aslında, tek amaçları vatana hizmet etmekmiş. Kendimden utandım lan.
Yazı buram buram yağ kokuyordu. Bu koku benim biraz midemin bulanmasına da sebep olmadı değil. Ama serdarcığım madem böyle olduğunu söylemiş, gitmiş yerinde incelemiş, görmüş öğrenmiş, o zaman gülen cemaatine koşup, hep birlikte "yaşasın türkiye" sloganları atalım. Durmayın arkadaşlar.
Vatan sevgisi dediğiniz de, sadece karşılıksız bir hizmette bulunmaktır zaten. Ki cemaatin karşılıksız hizmette bulunması, açılan kermesler, okutulan öğrenciler olarak algılanmaktadır.
Bunların karşılığı, ilerde kat be kat alınacaktır.
Gülen'in kendi ağzından dinlediğimiz açıklamasında durum son derece net olarak belirtilmiştir. Bu ülkede istediğini yapmak için gerekirse hakim, gerekirse savcı kiralayacaksın.
Ya da zaten öğrenmeye aç olan insanların, maddi olarak yetersiz olanlarından (ki bu ülke de milyonlarca var) seçip, çocuk yaştan alıp, beynini yıkayıp, istediğin kıvama getireceksin. Zaten minnet duygusu uyanacağından ve zaten kendi kriterlerinize ve kurallarınıza göre yetiştirdiğinizden, her istediğinizi yapmaya hazır askerleriniz olacaktır.
Serdarcığım haklıdır. Gerçek vatan sevgisi budur. Adamlar vatanı ne kadar çok seviyor ise, ele geçirmek, rejim değiştirmek için son derece soğuk kanlı olarak hareket ediyorlar.
(bkz: serdarcığıma bir alkış lütfen.)
serdar turgut'un "vatan" dan kasıt olarak; gülen cemati ile aynı, hatta hangi vatandan bahsettiklerini algıyalamadığını gözler önüne seren yazısının başlığı.
(bkz: beyin bedava)
köşe yazılarında devamlı olarak karısı rana ile olan ilişkilerini yazan ve kendini köşe yazarı olarak nitelendiren bir adamdan böyle şeyleri duymak gülmeme neden oluyor. yalnız ağzımla gülmüyorum.