kızıl kafalı filozof olarak tanınan macar asıllı fransız filozof. ouvriere' de verdiği derslerden alınan notları, ölümünün ardından felsefenin temel ilkeleri adıyla yayımlandı.
"SIK SIK şöyle denir. Georges Politzer her şeyden önce Gülüştür. Meydan okumanın Gülüşü, başkaldırmanın değil; devrimcinin Gülüşü, anarşistin değil; tarihin mahkumiyet hükmünden kurtulmak için eski dünyanın güçleriyle açıkça alay eden marksistin Gülüşü. Zincirler içinde, Pucheu'nün karşısında, Gestaponun işkenceleri içinde bile, galip gelenin Gülüşü; infaz mangasının karşısında, galip gelenin Gülüşü."
Politzer daha 1919 yılındaki Macar ayaklanması sırasında aktivist olmuştu. Béla Kun yönetimindeki komünist konsey cumhuriyetinin yenilgiye uğramasından sonra ülke Avusturya-Macaristan amirali Miklós Horthy'nin baskıcı egemenliği altına girerken, Politzer de 17 yaşında sürgüne gitmek zorunda kaldı.
Viyana'da Sigmund Freud ve Sándor Ferenczi ile tanıştıktan sonra 1921 yılında Paris'e yerleşti. Beş yıl sonra felsefeninkilere varana kadar bütün akademik literatürü okumuştu. 1929 ve 1931 yılları arasında Fransız Komünist Partisi'ne katıldı.
1930 yılının başında Fransız Komünist Partisi 1939'da Alman işgaline kadar faaliyet gösterecek olan Paris işçi Üniversitesi'ni kurmuştu. Bu üniversitedeki faaliyeti sırasında Politzer Diyalektik-Materyalizm derslerini üstlendi.
Marx ve Lenin'in taraftarı olarak psikolojiyle ilgilendi. Bu alanın özellikle somut görünümlerini ön plana çıkartırken, geleneksel psikolojiyi soyut olarak değerlendiriyordu. Başlarda Freud'un geliştirdiği psikanaliz teorisine ve onun uygulanma olanaklarına büyük ilgi gösterdi. Ancak zamanla komünist partinin psikanalize karşı tutumunun da etkisi altında psikanalizden uzaklaştı. Bu dönemde Saint-Maur Lisesi'nde felsefe öğretmeni olarak çalışıyordu.
Nazi Almanyası'nın Fransa'yı işgali sırasında 1940 yılındaki seferberlikte Paris'te görevlendirildi. Komünist Partisinin gizli önderliğine bağlı kaldı. Temmuz 1940'da seferberlik bittikten sonra, illegal bir gazetenin yayıncıları arasında yer aldı.
Dünyaca ünlü fizikçi, Politzer'in dostu ve yoldaşı Paul Langevin'in Ekim 1940'da tutuklanması üzerine fizikçinin tutuklandığını bildiren ve II. Dünya Savaşı boyunca faşizmin suçlarını ifşa eden Özgür Üniversite'nin (L'Université Libre) ilk sayısını yayınladı. L'Université Libre 1940 ve 1941 yıllarında tekrar yayınlandı.
Şubat 1942'de Politzer kendisi gibi bir direnişçi ve komünist olan eşi Mai'yle birlikte tutuklandı. 20 Mart 1942'de Nazi işgalcilere teslim edildi ve ağır işkenceden geçti. illegal bir Fransızca akademik dergi yayınlamaya başlamasından kısa süre sonra, 23 Mayıs 1942'de kurşuna dizilerek idam edildi. Eşi Mai Auschwitz imha kampına gönderildi ve Mart 1943'de orada öldü.
1.muazzam savaşı sonrasında başlayan eylem-teori yolculuğu, naziler tarafından kurşuna dizildiği ana kadar, kurşunlar yüreğini dağladığı ana kadar cesaret ve kararlılkla sürmüştür.
anısı mücadele insanlarına armağandır.
parti içinde, yakaladığı her fırsatta eylemi teoriye bağlayan konuşmalar, nutuklar, dersler vermiştir. bu değerli notlar derlenmiş ölümünden sonra ki yıllarda yayınlanmıştır.
yalnız şuna eminim ki, politzer yaşadığı dönemin zor koşullarında, biraz da vulgarize ederek yaptığı konuşmaların, notların otuz yıl sonra aynıyla sosyalist çevrelerce baş ucu kaynağı yapıldığını görseydi, tebessüm ederdi sanıyorum.
yaşadığım için biliyorum. teori öyle cümleler arasına sığacak, basit uğraşı değildir. bir çok kişi, özellikle literatürün öznelliğinin farkında olmayarak, okuduklarının her halükarda uygulanabilir nitelikte olduğuna inanmış, böylece özgün, ülkeyi kucaklayan pratik çözümler geliştirilememiştir. tip genel başkanı rahmetli mehmet ali aybarın, bize göre sosyalizm arayışı, bu tarz aceleci ve sığ görüşlerin kurbanı olmuştur.
Meşhur kitabı, felsefenin başlangıç ilkeleri, 68lerin elden ele dolaştırdığı kitaplardandı.
Benim kitaplığımda da vardı bu kitabın bir nüshası. Bir süredir taşınıyoruz. Taşınma işleri büyük oranda bitti fakat kolilerden çıkmadı bu kitap. Çok canım sıkıldı bu duruma. Nasıl kaybolur, nereye gider anlamak kabil değil.