erotizmi, hazzı ele alış biçiminin, yaşam hikayisini öğrendikten sonra daha bilniçli irdelenebileceğini bilmek gerek. Baba keş, ana yatalak bir ömercik tadında çocukluk geçirmiş bu babacan, elbet fraud'e en harbi dayanak teşkil eder insiyakları, düş işlemlerini yaşayacak, nevrozdan nevroza koşacak.
Koşacak ama, bana da- ben özelinde tüm humanitye de- öyle sürreel datlar bırakacak ki, aha daha aklım başıma gelmeyek böyle hala. Kurduğu hikaye, altında yatan psikanaliz detayları(detay? Aslında anafikir diyelim) bilerek içselleştiğinde zihinde- ki her hikaye içselleşmiştir artık okunduğunda- artık ben de zevkten duvarları yumrukluyorum, gözlerimden yaşlar boşalıyor; bu hazza yürek dayanmıyor.
En serti ve travmatik çocukluğunu yansıtır hikayesi "gözün öyküsü"nün yanında beni ezen, kendimden geçiren asıl "madam edwarda"dir. Yarattığı karanlık, depresif, "eksantrik" resimlerin insanı hayrete düşürür yanı, bu öykülerin oluşabilmesinin verdiği hayrete eklenince bu defa hayretten hayrete koşuyorum (bkz: yapma hayrettin)
hikaylerindeki karakterlere yaşattığı uç hazlarda, misal çiş yaptırarak küçük bi kıza aklını başından aldırıyor oluşu, anneciğinin ömrü boyunca yatalak olması hasebiyle çişini hep altına yapması, bunu gören bataillecikin her defasında derin acılar çekmesinden ileri gelen psikanalik benzetmelerin örneklerinden başlıcası. Orgazm vaziyetinde her seferinde kız karakter tarafı, oturup çişini yapmadan doyuma ulaşamadığından bahseder, ve yazar çişini yaptırarak doyuma ulaştırdğı karakteriyle annesini rahatlarak zihninde, son raddede dolaylı olarak çektiği acılara karşın bilinçdışı bir rahtalama sağlar.
fransız roman yazarı, fiLozof kişiLik.. 1897 billom doğumLudur.. "kötüLüğün metafizikçisi" oLarak biLinir.. nietzche'nin takipçisi oLarak görüLür.. sade iLe günümüz pornografisi'nin temeLLerini atmıştır.. erotizm'e getirdiği büyük açıLım henüz aşıLabiLmiş değiL; hatta kimi düşünürLere göre yeterince anLaşıLmışta değiL.. bataille der ki;
"eğer iki aşığın birleşmesi tutkunun eseri ise, bu birleşme ölümü, intiharı ve cinayet arzusunu çağrıştırır. tutkunun belirttiği ölümdür. süreksiz (sonlu) kişinin sürekli tecavüze uğrama arzusuna cevap veren bu şiddetin altında ikili bir egoizm ve alışkanlıklar alanı başlıyor.."
Breton'un ortodoks gerçeküstücülük anlayışına karşı gerçeküstücülüğü de dönüştüren, insanın kötücül yönü üzerinde duran, bedeni cinsiyetsizleştiren, “iğrenç”e farklı bir gözle bakmayı sağlayan, ölüm ve erotizmi buluşturan, gerçeküstücü akımın da sınırlarını ihlal eden bir devinime sahip olan kişi. Kurban etmenin, şiddetin ve yamyamlığın manifestosunu yazmıştır. Sakatlanmış yaşam der ya adorno aynı öyle Bataille'ınki.
--spoiler--
bataille kendisini çırılçıplak gözler önüne serer. kendini teşhir ederek bütün edebiyatı yıkmayı hedefler. o, sözcüklerin soykırımcısıdır. bataille insanın durumuna dair konuşur. Doğasına dair değil. Anlatımı gerçeküstücülerin küçümseyici kışkırtıcılığını çağrıştırır.
Bataille tanrının ölümünün devam etmesidir.
--spoiler--
"kurban, seni , içinde bulunduğun ve içten yapının dışında bir anlamı olduğu için yalnızca bir şeye indirgenebildiğin bu dünyadan çekip çıkarıyorum. seni tanrısal dünyanın, olan her şeyin derin içliğine kavuşturuyorum"
evet gözün öyküsü okunmalıdır. o ince kitap adama öyle bir kol gibi girer ki feleğinizi şaşırırsınız. kitabı bana kız arkadaşım hediye etmişti. okuduktan sonra ilişkimizi bir daha gözden geçirdim ve en sonunda gidip şap diye gözlerinden öptüm.