+alkolun batağına saplanmış bir genç amerika gibi bir ülkenin başkanı olabiliyorsa,
+kıt kadar zekasına rağmen, öyle yada böyle koskoca ülkeyi dolayısıylada dünyayı yönetebiliyorsa,
+ikinci turda da başkan seçilebiliyorsa,
+orduları dünyanın dört bir yanında elini kolunu sallıyarak gezebiliyorsa,
+istediği kadar,istediği zaman, istediği gafı yapabiliyorsa ve bu gaflara internet dışında kimse sesini çıkaramıyorsa,
ayrıca kendisi masondur ve salaktır.bu iki özelliği çok başarılı bir şekilde taşıdığı için abd başkanı olmuştur zaten.abd'nin o asıl yöneticileri, petrol babaları,cia efendileri, illüminatiler, masonlar,ku klux klanlar, hedeler hödöler öyle akıllı başkanları sevmezler ki başkanların kafaları kaza eseri çalışmaya başlarsa icabına bakarlar.bu nedenlerden dolayı bush'un tüm salaklıkları mazur görülmelidir, o bir kukladır,tüm hakaretlerimizin asıl mercii bu kuklayı oynatanlardır.
internetteki devlet lideri dovme oyunlarının kaybolan popularıtesıne tavan yaptırmıs baskandır. sureklı gaf yapar ve arkasındakıler olmasa bu baskanlık ısınden cakmayacagı bir gercektir.
40 yaşına kadar aşırı alkol kullanan Bush, daha sonra “dindar" olmuş ve daha ağırbaşlı bir hayatı benimsemiş. Şimdi 54 yaşında ve öğretmen eşi Laura, 18’indeki ikiz kızları Barbara ve Jenna ile “mutlu aile babası" tablosu çiziyor. Entelektüel açıdan ise tam bir “hafif sıklet." Okuma alışkanlığı zayıf, ayrıntılı analizlerden ve uzun brifinglerden hoşlanmıyor; sık sık gaf yapıyor. Üst sınıfları kayıran bir vergi sisteminden ve merkezi hükümetin zayıflatılmasından yana çıkan Bush’u “aristokrat bir kovboy" diye tanımlayanlar var.” YORUM BOYLE GERISINI SIZ DEGERLI SOZLUK YAZARLARININ YUKSEK DUSUNCELERINE BIRAKIYORUM.
yaptığı gaflarla dünya gündeminde epey bir yer işgal eden abd lideri. son gafı ne sözlükte ne de türkiye gündeminde fazlaca yer işgal etmedi. hele ki sözlükte hiç yer işgal etmedi. ne demektir ya "lübnan ve suriye işi bok etti" demek. hangi akla hizmettir. akla filan hizmet ettiği yoktur bu insanın zira aklın yolu birdir ve böyle laflar ve gaflar ancak akılsızlığa delalettir.
aynı hatayı türkiyeden, hele ki akpden bir kişi yapmış olsaydı dünyayı başına yıkardı bizim muhalifler. ama iş abd başkanı olunca sanırım dizlerin bağı çözülmek zorunda kalıyor. neden? çünkü o abd başkanı. ne kadar salak da olsa, dünyayı yöneten ülkenin en tepesindeki görünen isim. kimsenin bir söz dahi söyleme yetkisi yok. sebep? ya yardakçısıdır, nemalanıyor, pastadan pay alıyordur ya da ses çıkarınca sesi kısılacaktır.
toparlayacak olursak; demem o ki, bu şahsiyetin yaptığı gafların yanında, bizim ülkemizde yapılan gafların * çok önemi yoktur. zira bizim, bizim adamlarımıza sahip çıkmamız gerekirken, kendi içimizde olanları dünyaya haykırıyoruz aptal gibi, dünyada olanları ise içimize atıyoruz aptalca.
toparlanmalı ve kendimize gelmeliyiz sanırım. ama bun yazarken içimde en ufak bir kıpırdama olmuyor maalesef. bu ülke daha çoook ayrılıklara, aykırılıklara gebe.
bir tür duygu sömürüsü botu. üçyüz küsür milyonluk bir ulusun bu acayip organizmanın peşinden gitmesi ise akıl alır gibi değil. ya dünyanın kalanı fesat, çok kıskanıyor bunu ve sevimli(!) halkını, ya da bunlar 'çoktan' sıyırmışlar sıtkılarını ve modern mankafalara dönüşmüşler amerikan medyası sayesinde...