öyle bir yazardır ki 1984'ü okuduğunuzda tamam dersiniz işte hayatımın kitabı sonra.orwell ile tanışıklığınız artar hayvan çiftliği , boğulmamak için derken üstad önünüze aspidistra'yı koyar ve hatta orda şunu der "pencerelerde zambak saksıları durduğu sürece ingiltere'de devrim mevrim olmaz" siz ise keşke yüzlerce roman yazsaydı diye hayıfanırsınız sadece.
sadece ordan buradan çalıp çırparak yazmıyor aynı zamanda afedersiniz yarrak gibi yazıyor.
aldoux huxley'i zerre kadar sevmem ama george Orwell bu gün george orwell'se bunu aldoux'a borçludur.
ayrıca aldouc ne biçim isim aq.
inanılmaz karamsar yazar o kadar karamsardir ki kendi saçını başını yolmak istersin kendini yeniliklere o kadar kapatmıştır ki icatları bile küçümser.
yobazlar "kâfir icadı" deyince kucumseyip aynısını george yapınca "ouv ne kadar sanatına suskun bi insan" demek iki yüzlülüktür.
müthiş distopyalara hayat veren büyük yazar. romanlarında sadece siyasi oluşumları, yönetim şekillerini eleştirmekle kalmayıp bunların insan ruhuna nasıl nüfuz ettiğini de çarpıcı bir anlatımla dile getirmiştir.
Orwell bir siyaset kuramcısı da olabilirdi pekala fakat bir çiftlikte vakitsiz öten horoz olmanın keyfi bambaşkadır. Orwell'ın eleştirisi özellikle koşulsuz itaat üzerinedir. Pekala haklıdır. Bununla beraber Orwell eserlerinde harika birer toplumsal ve bireysel psikolojik analiz görürüz. Bu yönden Camus ile benzerlikler gösterdiğini söylemek mümkün. Camus olayına niye geldim gecenin verdiği gazla bilmiyorum ama kimsenin popüler kültüre kurban gittiği yok. Biraz sakin olun hacı. Uyuklayan bir ırkın (insan ırkı) bir düşünceyi, bir düşünce sistemini keşfetmesi, sindirmesi uzun sürebilir. Biraz zaman verin.
sosyalist bir insan olan orwell, eleştirilerini yansıttığı kitaplarında NE yazık ki kapitalist ve antikomunist damgası yemiştir.
Lakin, dikkat edilmesi gereken nokta şudur; george Orwell, eleştirdiği düzenin aslında daha işe yarar ve alışılageldik kalıplara uyanını düşlüyordu. Kızıl devrim sonrası oluşan sscb her ne kadar ilk baslarda komünal bir birlik olma hayali ile kurulsa da orwell'in de bildiği gibi yavaş yavaş dikta yönetiminde bir sovyet Rusya'ya dönüşüyordu.
Eleştiriler komunizme degil, bu ideolojiyi kılıf olarak kullanan totaliter sovyet rejimine yöneltiliyordu.
Tabii, her olayda olduğu gibi bu durumda da kapitalin yönettiği düzen, kendisine bir pay çıkarmış, george orwell'i kendi neferi olarak göstermeyi başarmıştır.
kendisi avrupa kanadından sosyalist bir insandır. ama ömrü boyunca batı dünyasının anti sosyalist anti komünist propagandasına bir güzel maşalık yapmayı becerebilmiştir. güya sosyalist bu arkadaş ömrü boyunca stalin rejimiyle uğraşmıştır. puştluk peşinde koşmuştur. batılı sosyalist kitlelerin en büyük dayanakları olan sovyet sosyalist cumhuriyetler birliğine sempatiyle bakmaması için elinden geleni yapmış ve kapitalist batı daki kızıl hareketlerin pasifize edilmesine yardımcı olmuştur. kapitalizme hizmet eden bir gavattan fazlası da değildir.