internetin cep telefonlarının olmadığı zamanlarda bundan daha kötü olaylar yaşanıyor ama olay büyümeden üzeri kapatılabiliyordu çünkü haber fazla yayılmıyordu ve devlet kurumları hemen örtbas edebiliyordu, hatta 90 lı yıllara kadar 24 saat habercilik yoktu muhabirler gazeteciler bile memur gibi günde 8 saat çalışır tv lerde haberler akşam sekizden önce girmez pek çok olay soğur giderdi. amerikada bir yılda polisin öldürdüğü çoğu silahsız sivil insan sayısı her hangi bir terör örgütünün öldürdüğünden kat kat fazla ama polislere bırakın ceza soruşturma bile yapılmıyormuş çoğu zaman.
Ne olursa olsun bir suçluyu yargısız olarak infaz edemezsiniz. ilk önce yargı onar ona göre muamele edilir ve hapse atılır. Keyfi yapılan infazlar sadece zulmettir.
Sabıkalı birisiymiş görüntüsü vermek, ne kadar doğru?
Bakın ülkelerde hak hukuk var. Bu tür olayların cezasını ya da bedelini avukatlar, hakimler ve savcılar belirler. Bir insanı öldürmek kimsenin görevi ya da hakkı değildir.
Eğer bu söylediklerim sizi hâlâ idrak edemediyse, kafanıza tüküreyim.
Adının çok benzediği bir Lloyd George vardır ki ateşi bol olsun.
Ölümünü duyduğumda kafam istemsiz Türk düşmanı ingiliz başvekili Lloyd George’a gitti.
Başka başlıklarda kürtlere ve suriyelilere karşı ırkçılık yapanların bu başlıkta olmaması güzel. ikiyüzlülük yapmamalarına sevindim.
George floyd’un ölümüne çok üzüldüm, ölümünden sonra gösterilen tepkilere de sevindim. Gösterilen tepkilerin sonuç vermesini ve dünyanın herhani bir yerinde yapılan ırkçığın son bulmasını temenni ediyorum.
bu insan bireyinin cinayeti ırkçılık ile ilgili olmayabilir. geçen sene derek chauvin, -floyd'u öldüren polis- ve floyd bir süre boyunca aynı gece kulübünde güvenlikçi olarak çalışmış. ikisi arasında kişisel bir mevzu olabilir bu.
tabii ki artık olan oldu, kitlelerin bunun ırkçılığın aksi bir olay olduğuna inandırmak imkansız. abd hükümetine bol şanslar.