gençlik korunmak isteniyorsa , tecavüzcüleri serbest bırakma , kişinin evlilik rızası durumunda serbest bırakma ya da para cezası vererek serbest bırakma kanunları kaldırılsın . bir gençliği korumak istiyorsanız önce onlara zarar verenlerden başlamak en mantıklısıdır. dışarıda pedofililer , sapıklar , tecavüzcüler , uyuşturucu satıcıları , organ mafyaları ,kadın tacirleri kol gezerken kimsenin nerede kaldığına karışmak devletin en son işidir .
aptal insan beyanı. devletin görevi insanlara seçim yapabilecek bilinci kazandırmaktır seçimlerini yapmak değil. türkiye zaten bozuk ve hasta bir topluma sahiptir, avrupa'yı ahlaksızlıkla sınayan insan kendi mallığıyla başbaşa kalabilir. hasta bir toplumuz. muhafazakar karanlıklar içinde var olan korkutucu baskıların çatlaklardan, haberlerde her gün izlediğimiz şekilde çıkmasıdır bozulmak.
edit: ayrıca ideal devlet, baba değildir, toplumun içine adeta görünmez bir el gibi hafifçe müdahale eden düzenleyici bir rol oynamalıdır. türkiye'de devlet fazla göz önündedir. bunun diğer adı diktatörlüktür.
cahil bir gençlik ve onların onlardan daha da cahil bir ebeveyn kitlesine sahip olduğumuzu gösteren durumdur. ya arkadaş ahlaksızlık almış başını gidiyor kimin eli kimin cebinde belli değil bu nereye kadar böyle gidecek diye soran yok ama benim evladım özgür ne isterse yapar diyen insancıklar ne yazık ki çok sonumuz ne olacak merak ediyorum.
Aileyi, kendi öz değerlerimizi koruma görevinde devletin payı büyük. Fakat bunu yaparken reşit olmuş insanların özel hayatına müdahale etmeden yapmalı.
bu gençlere güzel hiçbir şey aşıladığın yok, bari sus! diyorum artık; bu başlığa da cevap geçmişten gelsin; "her kafanın anlamaktan aciz olduğu yüksek bir varlıktır gençlik.." (bkz: mustafa kemal atatürk)
gençliği koruma adı altında özel hayata apaçık müdehaledir. yasaklar konularak, fişlemeler yapılarak gençlik korunamaz. gençlik verilen sağlıklı cinsel eğitim, kişi olma ve sorumluluk bilinci verilerek kişinin tercihine verilmelidir.
kime göre koruma?
hukuk halihazırda bizi her türlü rahatsızlığa karşı korumaya yeterken, fazlasıyla her kesimin kafasına yatarken, inandığın bir şeyin emirlerini başkalarının önce kafasına sonra hayatına sokuşturmaya kalkışmak faşistlik değil de iyi niyet mi oluyo? kıçımla gülerim.
muhafelet olmak adına yapılandır. muhalefet olmak, iktidarın her yaptığına laf atmak, ortalığa çıkıp isyan etmek değildir. türkiye ilerleyemiyorsa eğer bunun bir sebebi de ülkede gerçek bir muhalefetin olmamasıdır. ister dindar, ister ayyaş, ister ateist ol kimse çocuğunun ahlaksızlık yapmasının istemez. ben en azından böyle düşünmek istiyorum. ha isteyenler varsa da;
(bkz: kızınıza bunu uygun buluyorsanız size hayırlı olsun)
bazen diyorum umarım tanrı vardır: insanlar bu salaklıklarını anlamadan yok olup gitmemeli.
(bkz: kapitalizm köpekleri) (bkz: din sermayecileri)
evet. sinirimi çok bozuyorlar.
sanmak değil bilmektir. başbakanın saçma açıklamaları bal gibi de özel hayata müdahaledir. onu suçlamadığım tek nokta sadece başbakanın değil türkiye'deki bütün erkeklerin bu konuda onunla aynı fikirde olmasıdır. akp'ye muhalefet olacağım diye entel rolü yapan gizli maçolar da dahil.
genetiği değiştirilmiş tavukla ve diğerleriyle halkın sağlığını korumayıp gençlerin kukusu pipisiyle uğraşırsan kimse inanmayacağı için sanmak değil geçek müdahaledir yapılan.
Gençliği kendi mülkiyetindeki kurum ve kuruluşlarda korursa sonuna kadar destek verdiğim ancak kişinin özel mülkiyetine girdiğinde karşı çıktığım durumdur. Bir insanın parasını ödeyerek ikamet ettiği evde kimler ile birlikte yaşadığı devleti ilgilendirmez. Kızın yada erkeğin kendi ailesini ilgilendirir. Bunun sonu yarın bir gün gece yarısı baskınları kişileri ifşa etme, toplumdan soyutlama, başkalaştırma ötekileştirmeye varacaktır. Kaldı ki bireyler kendi evlerinin içinin denetimini devlete verirse yarın eşiniz türbanlı onu kontrol etmeye geldik, kızınız namaz kılıyor mu denetlemeye geldik gibi yeni yasak ve uygulamalara sebebiyet verecektir. Bunların denetimi bireylerin kendilerinde ve ailelerindedir.
gençliğin, kendisini koruyabilecek bilinçte olmadığını farz eden, müdahale etmenin faydalı bir yere götüreceğini düşünen zihniyettir.
arkadaşlar, ben 30 yaşımı aştım. insan ömründe genç sayılabilirim ama bu sözlükte belki yaşlıyım bile. benim üniversite öğrenciliğimde bile bilgisayar kullanmak özgeçmişlere yazılan ilave bir özellikti. şimdi üç yaşında çocuklar o bilmeyen halimizden iyi biliyorlar bu işi. sosyal hayatta da durum aynı, o kadar fazla bilgi sahibiyiz ki çocuklar 5-6 yaşında hatip oluyorlar. araya 20-30 yıl girince görüntü bu, kim bilir büyüyünce nasıl olacaklar.
şimdi ben 20 yıl sonra gidip 20 yaşındaki çocukların nasıl yaşayacaklarına karar veremem. belli sınırları vardır, bunları bilmesi açısından çocuğumu, bana tabi olan gençleri yetiştirmeye çalışırım. ama onların ne yaptığı kendi sorumluluğundadır. şükür kazasız belasız sağlıklı bir dönem geçirdim, ama benden yaşı ufakların aynı şekilde bu dönemi geçirmesini benimle aynı şeyleri yaparak sağlayacağını düşünmem. sonuçta her insanın tepkisi farklı olur öyle değil mi?
peki, ahlaki değerler sadece farklı cinsiyetteki insanlar aynı evi paylaşınca mı alt üst oluyor?
mesela yalan söylemek, hırsızlık, zulüm, tecavüz. bunlar ahlaksızlık değil mi? bunların en önemli kaynağı öğrenci evlerimi de gelip bunu gündem yapıyorsunuz? başlığı açan arkadaş evimdeki babamla devleti bir tutmuş. devlet babam değil benim kardeşim, ben devletin babasıyım, sen babasısın! kaldı ki, birşeyin yanlış olduğunu söyleyip, yanlış olduğunu düşündüğün uygulamadan insanların çark etmesini sağlayacak projeler geliştirilmesiyle, insanlara müdahale etmek birbirinden ayrı şeylerdir.
devlet bana hizmet edecek, parasını ben veriyorum. devletin varlık sebebi vatandaşına hizmet etmek, bir de gelmiş benim neyi nasıl yapacağıma karar verecekmiş öyle mi? oligarşik yapılarda olur bu, mümkünse kimse başkasından daha üstün olmasın, üstün olacak ben olsam bile.
düşünmenin beyinle değil de başka bi organla yapıldığını zanneden yazar söylemidir. kime ne benim ne yaptığımdan, nasıl düşündüğümden? ister kara çarşaf giyerim ister sokakta çıplak dolaşırım. korumasınlar lan beni.
oy kullanabilir dediğimiz kişiler, aslında özel hayatı olamayacak, ömür boyu armut piş ağzıma düş mantığını benimseyen bireyleri çoğaltacak sistemdir. insanların gerçekten genç olduğu yaşlardan itibaren özel hayata, yalnızlığa, ve sevmeye, sevilmeye ihtiyaçları vardır. *
Gençliği koruyorlar evlendiriyorlar ama iş bulma yoook.Namusa takmışlar kafayı anca bu insanlar ne yerler ne içerler işleri var mı diye düşünen yok.
Bu iş zeka yoksunu ebeveynlere şirin gözükmek için yapılmış düzmece bir oyundur. Sen burslara zam yap iş bulmamız için fırsatlar yarat önce. Geçinmek için sıkış tepiş yaşıyor öğrenciler. Hepsinin sanki 1+1 ev tutacak parası var da...
Bardağın hep fesat tarafından niye bakıyorlarki acaba. Versinler bakalım kendi çocuklarına aylık sadece 280 TL ne halt edilir o paraya bi görsünler
Bir de tabiki sevgili olup aynı evde yaşayan da vardırki bunun için de cevabım net : sizin tayfa küçücük kızlardan koleksiyon yapıyor birşey değil iki sevgilinin birbirini tanıması için yaptıkları şey mi rahatsız ediyor sizi? Rızası olanla olmayan tarafı birbirine karıştırıyorsunuz.
konunun ne kadar büyüdüğünü gereksiz yere uzadığını gösterir.
eski sevgili gibi yapıştınız lan gitsenize oğlum koruma diyorum yok koruyacağım illa. lan anam mısın babam mısın bu yaşa kadar çocuk başına 18 lira ödeyen devlet mi korudu beni de bundan sonra için korusun.
sevgili recep tayyip erdoğan, beni koruma mümkünse sen, sen koruma olur mu.