bana göre bilgiyi hep hazır bulayım istemeleri. bilimin ve bilginin peşinde koşmak,sorgulamk yerine hazır olan bilgiyi doğruluğunu ölçüp biçmeden içselleştirmeleri. eğer bunun tam tersi olsaydı bugün üniversitelerimiz meslek edindirme kursu değil bilim yuvası olabilirdi.
cehalet ve namusluların namussuzlar kadar kendine güvenememesidir. ayrıca riyakarlıkla dindarlık da bunların başında gelir. keşke şu avrupa birliği'ne girebilsek.
serserilik, boş adamlık, kariya kıza laf atınca kendini mutlu hissetmek, kamillik kezbanlik, okumama çalışmama, ders calisana ezik gözüyle bakma, bıçak taşımayı adet haline getirmek, çekinmeden kullanmak..
daha sayayım mi, bak eğitime felan çok az değindim.
gençliğin genel itibariyle sorunu bilinçsizliktir. ama bu bu bilinç okullarda , üniversitelerde kazanılmaz. kişinin hayatı anlamasıyla kazanılır.
mesela bir insan kendinden yola çıkıp , kendi derdini tasasını genelleyerek , tüme varım yaparak ; sanki toplumun tüm bireyleri yalnız ve ilişkisiz olarak bir değerlendirmeye giderse bu kişi bilinçsizdir. toplumdan bi haberdir. bu örnekte de görüldüğü gibi , bir kişinin bilinçsizliği bütün topluma mal edilemez. genelleme yapmak , cahil insanların kendilerini sanki birşeyler biliyomuş ta konuşuyormuş gibi gösterme ilüzyonudur. öyle bir ilüzyondur ki genellemeyi yapan insan bile o ilüzyona kaptırır kendini. kendi genellemesinin bir nevi kurbanı olur...
ilişkisizlik değildir.en azından benim için öyle ben yabaniyim zaten alışkınım ilişkisizliğe soruna gelince bence uyuşukluktur.yarım saattir duş yapsam mı yapmasam mı diye düşünüyorum.