apolitik olmayı bir tercih değil de ayıp olarak görenlerin varlığını gözler önüne sermiştir, gençlikten kasıt kim bilmiyorum ama yirmili yaşlarında ortasında biri olarak ben de apolitik olmaktan gayet memnunum.
bu demek değil ki, gazete okuma, dergi karıştırma, ülke gündemini takip etme, temel konular üzerinde önce bilgin sonra fikrin olmasın gel gör ki... kimler politik bu ülkede en basitinden milletvekilleri, elimizi vicdanımıza koyup soralım kaç tanesi liderlerin dikte ettikleri değil, kaç tanesi mecliste kendi iradesiyle oy kullanabiliyor, görüşünü açıklayabiliyor, elleri kaldır indir neye kaldırdıklarını bile bilmediklerini onlar da itiraf ediyorlarken üstelik.
ben kendi adıma konuşayım, siyasi partilerin hiç birini ayırmadan, attıkları yalanlardan, nalıncı keseri gibi hep kendilerine yontlarından, vurmaktan kırmaktan, siyaseti fanatizm boyutuna getirenlerden, karşıdakinin ne dediğine önem vermeyenlerden ve bunun gibilerden bıkkınlık geldiği için ne zaman politika konuşulsa ve kılıçlar çekilse bir ortamda uzaklaşırım.
politikanın ölçeğinin ve etki alanının artması sonucu daha fazla uzmanlık gerektirmesi.mühendislik nasıl bir bilimse politikbilim de aynı şekilde müstakil bir bilim dalıdır hem de en az mühendislik kadar uzmanlık gerektirir. bir politik kararı ya da hükümetin/idarenin bir eylem ve işlemini eleştirebilmek için onun ekonomik, sosyolojik ve idari arka planını analiz edebilmek gerektirir. dededen kalma söylemlerle sloganlarla politik tutum geliştirilemez. camileri ahır yaptılar zihniyetiyle politik tutum geliştirenler gitsinler songül karlı sütyensiz videosunu izlesinler daha iyi. bıraksınlar böyle önemli işleri önemli insanlara.