Gençlik şuan da kötü bir zaman dilimine denk geldi. Nerde umutsuzluk, sevgisizlik, adaletsizlik, hoşgörüsüzlük vs ne varsa hepsi bu devirde. Zamanlama kötü.
Bu aralar bana çokça kıymetimi bil mesajları veriyor.
Gördüğüm belli Bi yaşı geçmiş kim varsa geçmişe, gençliğe dönmek istiyor. Onlar anlatırken ben onların karşısında sanki onların imrendiği biriymişçesine onları dinliyorum. Bir yolu olsa hemen dönecekler eski hallerine. Ama bunun da mümkün olmadığını biliyorlar.
Bugün durakta Bi teyze 'hiç bilmezdim gücümün gideceğini, bu hale geleceğimi' dedi.
Oysa o da tahmin etmemişti zamanın bu kadar hızlı geçeceğini, yüzünün buruşacağını, eskisi gibi otobüse hızlı yetişemeyeceğini..
Ama işte..
Öyle bir hızlı geçiyor ki ben bile korkuyorum gücümün gitmesinden.
Aklıma şu alıntıyı getirmiştir:
"gençlik hiç şüphe yok ki gidecek. Yaz güze ve kışa yer vermesi ve gündüz akşama ve geceye değişmesi kat’iyetinde, gençlik dahi ihtiyarlığa ve ölüme değişecek.
Eğer o fâni ve geçici gençliğini iffetle hayrata istikamet dairesinde sarf etse, onunla ebedî, bâki bir gençliği kazanacağını bütün semâvî fermanlar müjde veriyorlar."
umut sarıkaya'nın müthiş gözlemlerle yorumladığı hadise. şaşkınlığı, bilim adamının bir uzaylıyı incelenme esnasında duyduğu şaşkınlığa benzediği için koparabilir. hipermetropum el verdiğince köşesinden çıkarttıklarımı aynen aktarıyorum.
"genç, ne acayip bişey lan. genç... yürüyor, saçı var uzatıyor, şekil veriyor. sakalını çeşitli yönlerden kesiyor.. hayata bakışını yansıtan tişörtler giyiyor.. bazı şeylere öfkeleniyor, telefonu havaya kaldırıp tepeden kendi resmini çekiyor*. o resmi, siyah beyaz yapıp arkadaşlık sitesine koyuyor. abartılı tepkiler veriyor herşeye. sorsan 'niye yapıyorsun' bunları diye, sen haksız çıkarsın çünkü genç o.. genç.. aslında ilginç."
çoğu insanın kıymetini bilmeden harcadığı zaman dilimi.
küçük bir çocukken henüz 6-7 yaşlarımda iken ; bir arkadaşımla bahçeli evimizin önünde oturmuş gelen geçenlere bakıyor, fütursuzca laf atıyorduk insanlara yaşımızın verdiği güven ve cesaretle. iki genç kız geçiyordu o an ;
- bak dedim oğlum evleneceğim ben şununla. kızlar bakıp gülümsedikten sonra gelip saçımı okşadılar ;
- daha çok küçüksün belki büyüyünce dediler ve yollarına devam ettiler.
zamanda kendi yoluna devam etti, önüne geleni ezerek hiç durmadan aktı gitti. tam da şu an gibi mesela. şimdi ben buraya bir şeyler karalıyorum ya birileri okuyacak, üstünden zaman geçecek bu site hala durursa birileri ben öldüğümde de okuyacak. ama bilmeyecek ben ne yaşadım nasıl harcadım zamanı ya da zaman beni.
gençlik ; zaman denilen kavramın içinde harcanılan bir dilimdir. en tatlı yerinden yesen bile damağında kalır tadı. sonra geçer.
durduramazsın...
bakma başta yazdıklarıma ; kıymetini bilsen de geçer..
Gençlik bitmiş lan. Geçen gün birlikte porno izlemeye giden 20 yaşında çocuklara rastladım köyde. Gençlik gerçekten bitmiş..
insan hiçbir boktan mı anlamaz. Bu kadar mı boş olur. Sosyal medya denilen tımarhaneye bakın. Köpekler gibi konuşuyorlar. Onur yok, gurur yok, akıl hiç yok. Leş bir nesil yetişti. Analarının babalarının canı cehenneme.