sadece gençlerin değil artık yediden yetmişe herkesin elinde olan telefondur. sabahtan aksama her bos vaktinde bir aletle bu kadar ne yapılabilir diye düşündürür. elinde her bos vaktinde okuyacak kitap olması gereken ülkenin geleceği gençlerimiz telefon adı verilen aletle uyusturulmus twitter instagram gidiyorlar. kendimi nasihat veren anne gibi hissetim ama doğru dışarı çıktığınızda bir bakın etrafınıza. su aletle bu kadar uğraşıcağına biraz kendini gelistirecek kitaplar oku sana hic bir sey vermeyen diziler yerine birazda olsa o konu hakkında sana bir fikir verecek belgeseller izle. bu ülke ancak böyle gelişecek bir yerlere gelicek okuyan sorgulayan düşünen fikirlerini hiç bir seyden korkmayarak açıkça dile getiren üreten gençlerimiz sayesinde.
Geçen metrobüste elimde "bir apaçinin masalı" adlı kitap vardı, okuyordum haliyle. Kafamı kaldırdığımda elinde süper ekstra akıllı telefonu ve ekranında maç tahminleri yer alan bir amca koalisyonu beni dışlarcasına bir bakış attılar. Dedim tamam ülke olarak corrrrrağı yedik, geçmiş olsun.
eskiden bir samimiyet vardı, insanlar saçma sapan whatsapp denilen yerlerde vakit geçirmez, birbirlerine af buyurun ''oç'' ''a..skm'' gibi terbiyesizce imalarda bulunmaz, ne varsa yüzüne söylenir, insanlar sokakta anneye küfür edilmemesini öğrenirdi. ozamanlar telefon için can atardı insanlar. herkesin eline telefon geçti de ne oldu? samimiyet bitti, insanlar arasındaki aşk basitleşti, terbiye kavramı yoksunlaştı. ozaman insanlar mecburen kitapa ansiklopedilere bakarak ödevlerini yaparlardı. bir sms beklerdin heyecanla.. sevgilim cevap atsın diye. ne bileyim, o zamanlar dah