avrupa yakası da boktu, ama siz fark edemiyordunuz bunu. hatta ben bile fark etmiyordum bazı bazı ne yalan söyleyeyim. sizin kadar değil tabi, aymam çok zaman almadı çok şükür. çünkü o zaman komedi algınız sığdı, adam gibi espri mi duymuştunuz ki, adam gibi komedi dizisi mi izlemiştiniz ki neyin kaliteli, neyin komik, neyin başarılı olduğunu ayırt edebilesiniz? dünyada neler olup bittiğini mi biliyordunuz, yoo. bir sürü hıyar cem yılmaz esprilerini kendi aranızda ya da kızların yanında tekrar edip katıla katıla gülen insanlardınız ulan, konuşturmayın şimdi beni! komik video kültürü bile yeni yeni gelişiyordu. hepiniz avrupa yakası'na GÜLElebilen yaratıklarken, büyüp serpildiniz, internet bağlantınız oldu, bi how i met your mother, bi two and a half men izlediniz, derken umut sarıkaya ile tanıştınız, sonra yiğit özgür çıktı karşınıza birden. belli bir mizah algınız oluştu, çoğunuz liseden üniversiteye geçiş yaptı, bir kültürleşme(acculturation) yaşadınız, sonra bi baktınız ki "yalan dünya" gibi diziler yıllarca sizi aptal yerine koymuş meğersem! bunlara mı gülmüşüz lan yıllarca diyorsunuz, diyebiliyorsunuz şimdilerde. diyemeyenleriniz ise bir nostalji duygusu ağır bastığı için gerçeği itiraf edemiyor. çünkü avrupa yakası ilk gençliklerinin bir parçası olmuş artık. tıpkı "bizimkiler" muamelesi yapılıyor bu arkadaşlarda avrupa yakası'na. şu an "bizimkiler bok gibi diziydi b'olum" desem beni topa tutarsınız sözlükte. peki çok güzel olduğundan mı? hayır isterseniz koyalım muhteşem yüzyıl'ın karşısına bakalım görelim izliyor musunuz? izlenmez... ama bok da attırmazsınız. çok süper olduğundan değil, çocukluğunuza ait olduğundan, aşina olduğunuzdan, bazı anılarınıza tekabül ettiğinden, geçmişe duyduğunuz özlemden dolayı yaparsınız bu toz kondurmamayı.
hülasası iyi haber; yalan dünya berbat değil, siz büyüdünüz. kötü haber; avrupa yakası da böyleydi, aynı kafanın ürünüydü ama bir şekilde yediriyolardı size.