tarım ve hayvancılık gayet de kazandırır ve kar ettirir.
gençlerin tarım yapmamasının yegane sebebi çalışma götü olmamasıdır.
yoksa hem tarım hem hayvancılık yapana gayet kazandırır.
ama bugün para kazanacak şekilde tarım ve hayvancılık yapabilmeniz için ciddi bir sermayeniz olması gerekir.
o da malesef gençlerimizin çoğunda yok.
esasen bizim devletimiz devlet olsa, yöneticilerimiz insan olsa, adam gibi adam olsa tarım ve hayvancılıktan milyarlarca dolar kazanmamamız işten bile değil.
42 bin kilometrekare toprağa sahip hollanda 92 milyar dolar tarım ürünü ihracatı yapmış.
normalde bizim de 100 milyar dolarlar seviyesinde olmamız gerekirdi.
ama biz ihracatçı konumda değil,tam tersi ithalatçı ülke pozisyonundayız.
senelik tarım ürüni ithalatımız 15 milyar dolar civarında.
yukarıda da dediğim gibi, devletimiz adam olsa biz de 100 milyar dolarları yakalayamasak da, 30-40 milyar dolarlık tarım ürüni ihracatı yapabiliriz.
ama devletimiz ne yazık ki tarımı ve hayvancılığı yok etmek isteyenlere çalışıyor.
bir ülke düşünün ki 150 yıllık ziraat bankası var.
ama bu banka tarım yapacak gençlere destek olmak yerine, sikik bir yol müteahhitine 1 milyar dolar kredi veriyor.
bakınız bu 1 milyar dolar krediyi 1 sikik müteahhite vermek yerine 1000 tane çiftçiye 1'er milyon dolar kredi verilse neler olur?
ülkemizde nüfus var, toprak var, imkan var, para var...
ama kafası çalışan, vatansever yönetici yok. hain dolu amk ülkesi...
Devlet olarak köylere ulaşım, sağlık, eğitim ve bağlantı hizmetleri götürmezsen gençler de köye gitmez..
En büyük sebebi kızların köyde yasamayacagi gerçeğidir. Erkekler de doğal olarak şehirde 3 kuruşa kölelik yapıyor kız istemiyor diye.
Avrupa'da köyler bizim sehirlerdeki imkânlara sahiptir ve bundan dolayı tarım ve hayvancılık yapacak olan bir genç şehirdeki hiçbir konfordan feragat etmek zorunda kalmıyor
Katma değeri yüksek ürünler üretebilmek için diyeceğim ammaa vicdanım el vermiyor demeye Ama bazen de hissediyorum, var bu ülkenin de güzel şeyler üretmek için çabalayan güzel evlatları.
Domates biber satarak kalkınamazsın, kaçıncı yüzyıldayız be? Kendimize yetsek yeter de işte. O bile olamıyor.
Çünkü kazandırmıyor. Hem işin çok ağır hem kazancın çok düşük. Üstelik çoğu zaman çifçiler zarar ediyor. işin içine doğal afeti falan katmıyorum. Bi' de doğal afet vurdumu hepten batıyorsun, borç batağına düşüyorsun.
Ayrıca çiftçi mazotu, lüks yat sahiplerinden daha yüksek fiyata alıyor. Bu hükümet çiftçiliği ve hayvancılığı bitirdi.
dedeniz toprak ağası falan ise, yapabilirsiniz. bildiğim tanıdığım örnek var.
aynı şekilde babadan zengin olup, çiftçilik yapmaya çalışan çok yakın arkadaşım şu an yaşadığım yerde dünyaca ünlü olan tavuk fabrikasında iş-kur aracılığıyla işe başladı.
mazot fiyatından haberiniz var mı ? yahut tohum, ilaç fiyatlarından.
2 dededen kalma toplam 150 dönüm arazimiz var, geçen yıl kavun ve nohut ektik. düz hesap hesaplamaya başladığım da 500 lira içeri girdiğim an hesaplamayı bitirdim, hesaplamadım bile ne kadar zarar ettiğimizi.
tarım sektörüne, makine teçhizat, kimyasal ürün vb. birçok dalda üretim yapan 14-15 farklı müşteriye hizmet veriyorum ( izmir'de yer alan ve adında "agri" geçen tüm kafa şirketler müşterim)
müşterilerimin müşterilerinin %90'ı yurt dışından.
traktör kabinleri, traktör şaftları, ek ekipmanlar, tarım kimyasalları hep bizim tarafımızdan üretiliyor ve bu adamlar (ülkeler) bizim ürettiğimiz üst kalite tarım ürünleri ile gayet kaliteli ve yüksek verimli şekilde tarım yapıyor.
iç pazarda ürünlerin talebinin az olmasının tek sebebi ise maliyetler. bizim çiftçimize yeni teknoloji cihazlar pahallı geliyor. bu sebeple yatırım yapmayı tercih etmiyor. kooparatif alsın, biz ordan kullanalım kafası da cabası.
ikinci en temel sorunumuz ise, miras yoluyla bölünen tarım arazileri...100 dönümlük arazi dededen toruna gelene kadar 10 dünümlük 10 parçaya ayrılmış durumda...100 dönümü ekip biçmekle 10 dünümü ekip biçmenin maliyeti arasında uçurum farklar olmamasına karşın, alınana hasat ve elde edilen kazanç arasında uçurum farklar bulunmaktadır.
devlet yeterli desteği de sağlamayınca....geçmiş olsun tarım sektörü...
yapımda ve yıkımda emeği geçenlerin eline sıçayım...
kızlar köyde durmaz, erkekler tembel hayvan aramaya gitmek istemez dag-tepe. velhasıl adam gibi köyün kahrını çeken arıcılık, bahçecilik, seracılık, hayvancılık yapanlar, tarla ekenler kazaniyor. bugday olmuş 2 lira civarı. köydeki adam 5 tır yükledi gecen sene bu zamanlar. 5 tir buğday kaç lira bi düşünmek lâzım. traktoru filan hariç. 100 bin liralik arabasini aldı. mutfak masrafi yok köyde, kira yok. egitim taşımalı. hafta içi mobil bakkal geliyor. ama sabah 5 de kalkıp akşam 11 e kadar çalışmak var. kombili dogalgazli ev yok. bu işler her babayiğidin harcı degil vesselam. ayni onun emsalleri, asgari ucretle aybaşı bekliyor daha cok beklerler.