türkiye şartlarında gençlerin neden mutsuz olduğunu düşündüren soru. aksini iddia edemeyiz en zengininden en fakirine bu durum böyle. ha şu an bir kısmınız mutludur ama bu en en en fazla 2 hafta sürecektir. cevabım şu şekildedir: etiket ve rant havası. kızların birbirini çekememesi. kendinden hoşlanan erkeği küçük düşürüp parası pulu olan erkeğin kölesi olması. erkeklerin karaktersizliği.
sevgisizlik. sevgi nedir bilmiyorlar. hayatın zenginliklerinin ve güzelliklerinin farkında değil. ve aşkı basit görüyorlar sonra da aşk acı verir, aşk yoktur derler ama aşkı hiç anlamamışlardır, yaşamamışlardır aslında. sadece yaptıkları popüler olmaya çalışmak.
ilgisizlik. Aileden ilgi görmeyen genç ya bilgisayar oyunlarına ya sosyal paylaşım sitelerine yöneliyor bunlarda da kalıcı mutluluk olmadığından hep mutsuzuz.
zorlana zorlana masa basina oturur ders calismaya baslarsin, binayi yikacak gibi duvarlara yere vuran apartman sakinlerinden birinin kac adet cocugu bilememekteyim ama hayatinin gurultusunu yapar. gidip bogazlayasim geliyor. sinav stresi ve bucurler. mutsuzum lan.
tm mi seçsem, sözel mi dil mi sayısal mı?
şu bölümü mü okusam, yoksa ötekini mi?
o üniversiteyi mi seçsem bu üniversiteyi mi?
bu işi mi yapsam o işi mi?
orda mı yaşasam burda mı?
şunu mu sevsem bunu mu?
onu tişörtü mü alsam şu kotu mu alsam?
24 yaşına kadar okul okutup para kazanmama izin vermiyorsunuz.
üstüne üstlük işe girmek isteyince de tecrübe istiyorsunuz.
kızlarla gezip tozmak için paraya ihtiyaç duyduğumu biliyorsunuz
ve bütün bunların sonunda gençler neden mutsuz diyorsunuz.
buyrun bizim yerimize siz geçin de siz mutlu olun efendiler.
mutsuzluk bişey değil de o umutsuzluk yok mu işte o insanın içini kemiriyor.
daha ergenlikten çıkmamış olup da etrafta hayatın sillesini yemiş gibi dolanan yeni nesildir. ayakkabı baktığım bir mağazada henüz böyle yeni yetme bir 15 liğin, soruma beni tatmin etmeyen bir cevap vermesi üzerine şüpheci bakışlarıma karşılık: "abla ben yıllardır bu işteyim biliyorum" demesi ne kadar ironikse, gençlerdeki mutsuzluk da aynı derecede ironiktir.
chuck palahniuk'un "fight club" adlı kitabında bahsettiği şu sözleri durum açıklar niteliktedir:
"biz televizyon izleyerek milyonerler, sinema tanrıları, rock yıldızları olacağımıza inanarak büyüdük ama olamayacağız. hepimiz heba oluyoruz. bütün bir nesil benzin pompalıyor, garsonluk yapıyor ya da beyaz yakalı köle olmuş. reklamlar yüzünden araba ve kıyafet peşindeyiz. nefret ettiğimiz işlerde çalışıyor, gereksiz şeyler alıyoruz. bizler tarihin ortanca çocuklarıyız. bir amacımız yok; ne büyük savaş ne de büyük bir buhran yaşadık. bizim savaşımız ruhani savaş ve bunalımımız kendi hayatlarımız."
itü den geldim bilmiyorum tanım şart mı ama eğitim şart tabi.
gençler değil herkes mutsuz. yalnız ve mutsuz bırakılıyoruz git gide. adetağı 21 aralık'da dünya kopsa da bitse bu çile triplerindeyiz. evet çoğumuzda sağlam vücut insanıyız. ama gel gör ki kafa sağlam değil. 27 yaşında sigaraya başlayan insan var dertlenip. neden. çünki belli değil. tabi en mantıklı düşünce twitter takipçi sayısının az olması olabilir. zira bir şeye üzülmüş olayım lan diyorum. huzursuzum ama bomboş değil tutarlı bir huzursuzluk olsun bu diyor insan. evet sayın sözlük 2 yıl aradan sonra bunları bil istedim. öpüyosun kendine iyi bakıyosun.
yalnızca gençlerin mutsuzluğu değildir, tüm bir toplumdaki genel durumun onların üzerine de yansımasıdır. nedeni ise oldukça basit: insanların aptallığıdır.
bir sürü sebep vardır burda yazmaya kalkamaz kimse. pesimist manyak bir nesil mi yetişiyor diye sorabilirsiniz ama insanların mutsuz olmaları bence iyiye işarettir.