gençler bilse yaşlılar yapabilse

entry1 galeri0
    1.
  1. masal bu ya,gençler bilebilse, yaşlılar yapabilse..
    bir letonya hikayesi

    çok eski zamanlardan birinde kötü bir âdet varmış. yaşlılar artık
    iyice ihtiyarlayıp iş yapamaz duruma geldiklerinde ormana götürülür,
    orada yırtıcı hayvanlara bırakılırmış.

    böylece zaten az olan yiyeceklerin, çalışan gençlere yetmesi
    sağlanmaya çalışılırmış.

    ihtiyarları belli bir yaştan sonra evde tutmak yasak olduğundan kimse
    yaşlı anne babasını ev'de gizleyemez, komşusu görüp ihbar edecek diye
    korkarmış.

    işte bir gün yaşlılardan birini oğlu ormana götürüp bırakmak istemiş.
    kış mevsimiymiş. ihtiyar, oğul ve küçük torun beraberce ormana
    gitmişler.

    ihtiyarı bırakmış dönüyorlarmış ki, küçük torun oyuncak kızağını
    dedesinin yanında unuttuğunu fark etmiş. babasına dönüp almalarını
    söylemiş. babası umursamayınca da :

    - kızağımı almalıyım, yoksa sen yaşlandığında seni neyle ormana
    götürüp bırakacağım... demiş.

    oğul o an anlamış ki, ihtiyar babasının kaderi, yaşlandığında kendi
    kaderi de olacak. dönüp babasının ellerini çözmüş. alıp eve geri
    getirmiş.

    samanlıkta saklayıp her gün ona gizlice yemek vermeye başlamış.

    bir süre sonra köyde hayvanlar arasında bir hastalık yayılmış.
    hayvanlar birbiri arkasından ölüyormuş. ihtiyar oğluna şöyle demiş:

    hastaları iyilerden ayır. onlara şu, şu otlardan ilaç hazırla.
    sağlıklılara da şöyle şöyle yap.

    oğlan ihtiyar babasının dediklerini yapmış. gerçekten de onun
    hayvanları arasında ölüm azalmış. çoğu kurtulmuş.

    bayram geldiğinde her sene olduğu gibi, o sene de köy halkı kurbanlar
    kesmeye başlamış. ihtiyar oğluna şu öğüdü vermiş:

    köyde hayvan çok azaldı. senin de fazla hayvanın yok. bu sene kurban kesme.
    gerçekten de bir iki ay içinde bütün köy tarlalarda çalıştırılacak
    hayvan sıkıntısı çekmeye başlamış. ama ihtiyarın öğüdünü dinleyen
    gencin hayvanı varmış.

    ilkbahar'a doğru köyde artık ekmek yapacak tahıl bile kalmamış. ama
    asıl sorun, tohumluk olarak kullanabilecek kadar bile tahıl
    olmamasıymış.

    tarlaya ne serpeceklerini, gelecek senenin mahsulünü nasıl
    hazırlayacaklarını bilemiyorlarmış . ihtiyar bu konuda da oğluna öğüt
    vermiş:

    - yavrum, ahırın çatısı samanla doldurulmuştur. onları çıkar, yeniden
    döv. oradan tohumluk buğday çıkarabilirsin.

    oğlan, ihtiyar babasının dediği gibi yapmış. köyde tohumluğu olan tek
    aile onlar olmuş. bütün köy halkı bu gencin büyücü olduğunu düşünmeye
    başlamış.

    öyle ya, herkesin işi kötü giderken, bu evde garip bir şekilde
    kötülüklere bir çare bulunuyormuş. evi gözlemeye başlamışlar.

    sonunda da gerçek anlaşılmış, ihtiyar babanın hala yaşadığı ortaya çıkmış.

    köylüler genci krala şikayet etmiş.

    kral önce yasalarını hiçe sayan gence kızmış.

    ama olup bitenleri dinledikten sonra iyi ve yerinde bir öğüdün çok
    şeyi değiştirebileceğ ni kabul edip, ihtiyarlarla ilgili yeni bir
    kanun çıkarmış.

    bundan böyle çocuklar, anne ve babalarına yaşlılıklarında bakacaklar.
    onların gönlünü hoş tutacaklardır.

    çünkü onların hayat deneyimlerinden her zaman için öğrenebilecekleri
    şeyler vardır.

    son cümle:
    'gençler yaşlıların aptal olduğunu sanır, oysa yaşlılar gençlerin
    aptal olduğunu bilir' -
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük