ben cok yaptım. hala yapıyorum. ben bu askın şapşallastıran, fedakarlastıran, kimi zaman delirten, kimi zaman gulduren, kimi zaman aglatan hallerini seviyorum zaten.
-20 kusur yasındaydım. paris te yasıyordum. sevgilim istanbul da yasıyordu. hukuk ogrenciydim orda. velhasılı cocuk bakıcılıgı ek isi buldum okurken, sırf ucak bileti parası biriktirebilmek icin. sonra birkac ay sonra atladım ucaga, bir haftasonu icin sevgilime supriz yaptım. bu ilk uzun iliskim de yaptıgım.
-23 yasındaydım. bi cocuga asık olmustum. onun icin sevgilime ara verelim dedim, ayrıldık. sonra paris ten atladım ucaga onu gormeye izmir e gittim.
-bi zayıflama kampında bi cocuktan hoslandım. cocuk oraya sık giden biri. o donem para biriktirip biriktirip o kampa kactım bir iki gun bir iki gun onu goreyim diye. yas 40.
-bi sevgilim vardı ve o donem cok cok az param vardı. kendime yemek almazdım, ona parfum alırdım, ona tisort alırdım, ona gomlek alırdım. sırf o mutlu olunca mutlu oldugumdan. yas 38.
-gene bir sevgilim vardı. calısmadıgım bi donem. faskakirim. iki paket sigaram var ve birkac gun idare etmem gerekiyor. ve beni tanıyanlar bilir sigara benim icin cok onemlidir, agır tiryakiyim. benimki bi aksam sabah karsı bana geldi. giderken dedi ki sigaram da bitti, bu saatte bulamam da. ben de sanki parasızlıktan yeni paket alamayacagımı bilmiyormus gibi ve sigarasız kafayı yiyecegimi bilmiyor gibi tek paketimi ona verdim. yas 37
-bir gun buzdolabım bos. bana takıldıgım ve benim icin cok kıymetli bi cocuk geldi. acıktım dedi. ben de cok acıkmıstım. ona son kalan ekmekle ekmek peynir yaptım. kendim ac yattım. onu karnı doysun, o iyi olsun da ben onemli degilim. yas 35.
bende bu tarz hikayeler cok var.
hoslandıgım, sevdigim, asık oldugum erkekler icin cok sey yaptım. gene olsa gene yaparım. yapmaya da devam edicem.
Karşı tarafın hassasiyetlerine kendinkilerini çiğneyecek kadar önem vermek. Herkesin durum ve istekleri farklılık gösterir ama kendi isteklerinizi bu kadar çiğneyip beklentiye girmeyin. Olmuyorsa olmuyordur. Bu kadar basit her şey. Her insan.
17 yaşındaydım ve bana "ben üniversiteden her gelişimde annem bana patatesli börek yapardı çok severim. Sen de yapar mısın?" Demesi üzerine hamur açıp börek yapmıştım.
Meğer zilli annesi hazır yufkadan yapıyormuş.
Ondan sonra asla bir erkeğe yemek yapmadım, yapmam.
Salaklık demeyelim de ben ailemin gözünün içine baka baka evden kaçtım. Eşimle 1 yıl birlikte yaşadık. Kayınvalidem beni evden göndermek için elinden gelen her şeyi yaptı. Ailem benimle konuşmadı. Herkes baskı yaptı. Neyseki oğlak burcu kadınıyım ve olabildiğince dik başlıyım. Annem o kadar gelenekçi bir insanki ben bunları yaptım ve bir kaç yıl sonra annem kanser olduğunda herkes benim yüzümden annem kanser olmuş gibi davrandı. Baskılar bitmedi ama biz eşimle hiç yılmadık. Yıllar yıllar geçti. Eşimi ilk gördüğüm anda kaderim gibi gelmişti.
Ama ne yapayım ailem seni izmir dışında yaşayan biriyle evlendirmeyiz diye tutturmuştu.
Lisede erkek diye sınıf arkadaşlarımla bile konuşmuyordum. Üstüne sürekli kıyafetlerime karışılmasına bir şey demiyordum. Seviyor kıskanıyor falan diyordum tam anlamıyla saf salaklık.
aklıma bir şey gelmedi. mutlaka vardır ama tek seferde aklıma bir şeylerin gelmemesine sevindim. yukarıdaki şeylerden bazılarını ben de yaptım ama salaklık olarak görmüyorum.